Ermeni Soykırımı 100. yılında Taksim Fransız Konsolosluğu önünde yapılan oturma eylemiyle bir kez daha protesto edildi
İSTANBUL (25.04.2015)- Galatasaray Lisesi önünde toplanan Nor Zartonk’un yürüyüş yapmasına izin vermeyen polis yolu barikatlarla kapattı. Yapılan görüşme sonrasında kitle polis barikatının arkasına toplanmaya başladı.
Polislerin pankartlarını indirmesini istediği Nor Zartonk üyeleri pankartlarını indirmeden yürüyüşe geçti. Eyleme birçok siyasi parti ve demokratik kitle örgütü de destek verdi.
Fransız Konsolosluğunun önünü barikatlarla kesen polis alana flama ve bayrakların sokulmasına izin vermedi. Demokratik Haklar Federasyonu üyelerini de alana almayan polis, Halkın Günlüğü muhabirine de baskı uygulayarak alana girişine izin vermedi.
Ermeni Soykırımını Anma Platformu’nun örgütleyicisi olduğu anma saat 19.30’da Fransız Konsolosluğu önünde başladı. Konsolosluk önünde binlerce insan mumlar yaktı, Ermenice ağıtlar söyledi. Eyleme dünyanın pek çok yerinden katılan diaspora mensubu Ermeniler de katıldı.
‘Dikkatle dinlerseniz geçmişin konuştuğunu duyabilirsiniz’
Proje 2015 adına konuşan Heghnar Watenpaugh sözlerine, “Bundan tam yüz yıl önce büyük-büyükannem dağlara kaçmış olmasaydı, ben bugün burada bu konuşmayı yapıyor olmayacaktım” diyerek başladı. Soykırım sırasında ailesinin yaşadıklarını anlatan Watenpaugh, “Öldürülenleri, direnenleri ve hayatta kalanları hürmetle anmak için buradayız” diye konuştu. Watenpaugh, sözlerini şöyle sürdürdü, “Bu kutsal günde İstanbul’da bu konuşmayı yaparken, geçmişin seslerini yüreğimde duyabiliyorum. Durup dikkatle dinlerseniz, geçmişin konuştuğunu duyabilirsiniz.”
Watenpaugh, “Gelin haydi sil baştan başlayalım, haydi büyük-büyükbabannem gibi hep birlikte dağlarımıza tırmanalım. Haydi durup bizler için çalan çanları dinleyelim” diyerek sözlerini sonlandırdı.
‘Oysa ancak hakikat özgürleştirir sizi’
Watenpaugh’dın konuşmasının ardından AGBU Avrupa Direktörü Nicolas Tavitian söz aldı. Hayatlarının baharında göç ettirilen ve gelecek nesillere aktarabilecekleri her şeyleri ellerinden alınanlar için yas tuttuklarını belirten Tavitian, “Tüm halklarına kucak açarak onlar üzerinden yükselmiş olabilecek bir Türkiye ihtimali için yas tutmalıyız. Korku yerine güven saçan bir Türk devleti için yas tutmalıyız” dedi.
Tavitian, mağdurların hafızası bir yana, kendi halkının hafızasının dahi kaldıramayacağı şeyleri bastırmak zorunda olduğunu hisseden bir devletin bastırmaya mahkûm edilmiş bir devlet olduğunu belirtti. Tavitian, “Oysa ancak hakikat özgürleştirir sizi” dedi.
Tavitian konuşmasına, “Fakat bir yandan da umut yeşeriyor bugün. Çünkü bir aradayız, yan yanayız, daha aydınlık bir geleceğe bakabiliriz istersek” diyerek devam etti.
Ermeni Soykırımı’nı Anma Platformu adına ise Nurcan Kaya basın açıklaması gerçekleştirdi. Kaya, sözlerine şu şekilde başladı, “24 Nisan bir halkın maruz kaldığı şiddetin başlangıç günüdür. Şiddet katliamla, katliam sürgünle, sürgün tecavüzle, tecavüz hırsızlıkla, hırsızlık talanlarla el ele ilerledi.”
‘Her soykırım kendi geleneğini yaratır’
Soykırımın ardından iki yıl içerisinde Ermenilerle birlikte Süryanilerin de aynı şiddete maruz kaldığını kaydeden Kaya, “Ermeniler gibi onlara da sanki bu topraklarda hiç bulunmamışlar gibi davranıldı” dedi.
Her soykırımın kendi geleneğini yarattığını belirten Kaya, soykırımın tanınması için mücadele edenlerin de soykırımla yüzleşmenin bir gelenek haline gelmesi için çaba yürüttüklerini söyledi.
Soykırımla yüzleştirme mücadelesinin 1915’te katledilen yüz binlerce insana karşı vicdani sorumlulukları olduğunu söyleyen Kaya, “Şimdi sıra devlette” diye konuştu.
Devletten taziye mesajları değil özür beklediklerini belirten Kaya, “100. yıl yüzleşmek için fırsattır, yüzleşin” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Basın açıklamasının ardından anma sloganlar eşliğinde sonlandırıldı.
