3. KONGRE KARARLARINI KAVRAYALIM-KAVRATALIM!

Maoist öncü 3. Kongresi, parti iradesinin tavrıyla gecikmeli de olsa nihayet gerçekleşmiştir. Bu durum başlı başına olumlu bir gelişme olarak görülmelidir. Kuşkusuz kastımız tek başına hiçbir başka konu ve husus ele alınmadan bir kongrenin gerçekleştirilmesi değildir. Aksine oldukça önemli ve temel gündem ve konular ele alınmış, son derece ciddi düzeyde tartışmalar yürütülmüş ve merkezi kararlar alınarak kongremiz başarıyla sonuçlandırılmıştır.

Kongrenin özellikle 2000 yılından bu yana dünya ve Türkiye-Kuzey Kürdistan’da ideolojik politik olarak uzlaşmacı tasfiyeci reformizmin, devrimci ve komünistlere okun sivri ucunu yöneltmesi gereken bir tasfiyecilik olarak varlığını sürdürmesi ve on yıllardır parçalı ve dağınık örgütlenme ve hareketler karşısında ideolojik ve teorik meseleler başta olmak üzere son derece önemli temel konulara ilişkin kararlar alarak devrimci yenilenmede ısrar etmesi, kayda değer bir durumdur. 3. Kongremiz, gerek karşı-devrim gerekse de devrim saflarındaki çeşitli tür ve versiyonlara bürünerek değişik kılıflar altında varlığını sürdüren burjuva, revizyonist ve reformist tasfiyeciliklerin dışımızda ve içimizdeki somut-güncel ve objektif nesnel gerçekliklerine karşı, proletaryanın radikal ve diri devrimci komünist kızıl bayrağını kaldırmıştır.

Bu bilinçle 3. Kongre iradesi, öncünün yeniden sağlam ve kökleri-temelleriyle ayakları üzerine basarak somut ve güncele uyarlanması ve lafta değil pratik çözümlere kavuşması için kongreyi, Gezi Parkı-Taksim Direnişi ile başlayan Haziran Ayaklanması’na atfetmiştir. 

Maoist öncünün kongresinde, tam da ‘Marksizm-Leninizm-Maoizm (MLM) bir dogma değil eylem kılavuzudur’ anlayışıyla somut koşulların somut tahlili ilkesinden hareketle, dünya genelindeki emperyalist kapitalizmin somutta aldığı biçim ve içeriğinin analizi, emperyalist dünya sistemindeki nicel ve nitel değişiklikler ele alındı. Buna paralel olarak Türkiye-Kuzey Kürdistan’ın somut ve günceldeki sosyo-ekonomik yapısı olarak emperyalizme bağımlı tekelci komprador kapitalist değerlendirmesi, bu somut duruma uygun asgari program olarak sosyalist devrim programı ve buna giden devrimin yolu itibarıyla Sosyalist Halk Savaşı stratejisi ve niteliğinin ortaya kondu. Kongrede UluslararasıKomünist Hareket (UKH)’in tecrübeleri ve hatalarının doğru analizi ve demokratik halk devrimi, sosyalizm ve komünizmin yeniden bir çekim merkezi haline getirilmesi için ortaya konan sentezler ele alınarak, önderlik konusu ile farklı ve muhalif fikirlere yaklaşım konuları da ele alındı. Komünist önder İbrahim Kaypakkaya yoldaşın ayırt edici temel özellikleri ve bizzat yoldaşın lafzına değil özüne sahip çıkıp köklerimize daha fazla sarılarak teorik ve pratik, metot ve politika, somut ve güncel, amaç ve araç, strateji ve taktik vb gibi durumlara yönelik somut ve güncelleşmiş görevlerimiz tartışıldı. Kadın, gençlik ve LGBTT’lerin durumu, kadın sorunu ve çözümü için ‘kadınlar iktidara, kadınlar yönetime’ şiarıyla kızıl bayrağı kaldırarak kadın, ulus ve azınlık milliyetler ve ezilen inanç gruplarına yönelik alt programlar, Türkiye-Kuzey Kürdistan’daki sınıfların somut ve günceldeki durumları, Komünist Enternasyonal Hareket’in sorunları ve örgütlenmesi gündemde olan konu başlıklarıydı. Kongrede Gezi-Taksim Direnişi ve çıkarılması gereken dersler, güvenlik ve daha birçok konu ve noktalara yönelik ideolojik, politik, örgütsel ve askeri olarak son derece temel ve önemli kararlar alınarak, somut ve nesnel şartlara uygun devrimci temelde değişimde önemli bir eşikten başarıyla geçilmiştir.

Hareketimizin tarihi sürecindeki konferanslar ve kongreler düzleminde kurucu komünist önderimiz İbrahim Kaypakkaya’dan başlayarak bugünlere kadar küçümsenmeyecek tarihi kararlar alınmasına karşın ne yazık ki bu önemli doğru devrimci teorik anlayış, çizgi ve siyasetlere uygun olması gereken örgütsel ve pratik politikalar gerçekleştiremedik. Kuşkusuz bu ve bütün diğer sorunlarımız ortaya çıkan ve günden güne büyüyerek daha da olumsuz hallere bürünen somut gerçekliklerimiz, ideolojik kırılma ve savrulmalarla doğrudan alakalıydı. MLM ideolojik ve politik yönelim, teori, çizgi ve politikalardan uzaklaşarak koptuğumuz oranda örgütsel, askeri ve siyasal hatalar ve başarısızlıklar daha fazla boy göstererek büyüdü. Bu temelde 3. Kongre Kararları ve politikalarının merkezi yönetici organlar ve partililer başta olmak üzere yukarıdan aşağıya sempatizan ve taraftarlarımıza kadar tüm yoldaşların merkezileşmiş kolektif bir irade ve eylem birliğini daha yüksek düzeyde kavraması önemli bir görevdir. Tarihimizin 42 yıllık mücadele sürecinde bilinmeli ki konferans ve kongrelerde alınan merkezi kararlar, hareket içerisinde bütün yoldaşlar tarafından yeterince kavranamamış ve uygulanamamıştır. Belirli birkaç yoldaşla sınırlı kalmış ve pek tabii ki her bir parçada konferans ve kongre kararlarına karşın ‘farklı sesler’ çıkmıştır. Kolektif ruhi şekilleniş yeterince yansıtılamamıştır. Geçmiş tarihsel ve doğrudan deneyimlerimizden doğru ve somut dersler çıkararak hareket içerisinde bütünlüklü kavrayışın geliştirilmesi ve ilerletilmesi çalışmalarında yoğunlaşma ihtiyacı önemli bir görev olarak önümüzde durmaktadır. Bunun için ‘3. Kongre Kararlarını Kavra Kavrat!’ perspektifiyle bir kampanya şeklinde, bütün yoldaşlar hareket etmeli ve çalışmalarını yürütmelidirler. Bunun için araştırma ve incelemelerde yoğunlaşmalı, teorik ve pratik faaliyetlerimize yüklenmeli ve kongre kararlarına uygun olarak görev ve sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Kendiliğindenciliğe, sağ ve sol bütün oportünist politikalara, parçalı dağınıklığa, kendiliğinden ve benmerkezciliğe karşı topyekûn savaş açarak, yukarıdan aşağıya tüm bölge, alan ve örgütlenmelerde daha fazla merkezileşmiş bütünlüklü bir ruhi şekilleniş ve pratik duruş gerçekleştirmek, komünistlerin ve bu yürüyüşte ısrar edenlerin temel görevidir. Nitelikli bir komünist partisi, örgütsel işleyişi sağlam ve disiplinlidir, aynı zamanda örgütsel işleyişi sağlam ve disiplinli bir komünist partisi nitelikli bir parti haline gelebilir ya da niteliğini yükselterek kendini ilerletebilir. Bu temelde her aktivist kendi çalışma ve mücadele alanında, 3. Kongre Kararları doğrultusunda önder olmakla yükümlüdür. Görev ve sorumluluklarımıza sıkı sıkıya sarılarak tarihten gelip tarihi yaratan komünist yürüyüşümüzü 3. Kongre Kararları perspektifi ve bilinciyle sürdürelim.  

Önceki İçerikİlerleme azmi ve itirazcı kültür!
Sonraki İçerikDEVRİMCİ HAREKET 3. KONGREYİ OLUMLU KARŞILADI