Proletarya partisinin kurucusu komünist önder İbrahim Kaypakkaya şahsında, devrim davasında yitirilen parti ve devrim ölümsüzlerini anmak için, Almanya’nın Mannheim kentinde, 15 Mayıs 2022 tarihinde etkinlik düzenlendi.

Yapılan anma etkinliği, Grup Munzur’un sahnede, katılımcı kitlenin coşkulu katılımı ile “Partizan” marşını söylemesi ile start aldı. Ardından, Kaypakkaya geleneğinin değerli sanatçılarından olan ve yakın tarihte yitirdiğimiz devrimci ozan Garip Şahin’in anısına “Töre” şiirinden belirli kesitler, akıcı ve coşkulu bir şekilde okundu.

Dünyada ve Türkiye-Kuzey Kürdistan coğrafyasında, mücadelenin günümüze kadarki önemli tarihsel kesitlerinde ölümsüzleşen, komünist-devrimci-aydın-sanatçı-yazar-kadro-militanların sıralanan isimleri şahsında bağımsızlık, devrim, sosyalizm ve komünizm mücadelesinde ölümsüzleşen tüm devrimciler için saygı duruşu yapıldı.

Saygı duruşunun ardından etkinliğin anlam ve önemine ilişkin tertip komitesi sunum yaptı.

Tertip komitesi yaptığı sunumda şu ifadelere yer verdi;

Bugün, ilk ordu komutanımız Ali Haydar Yıldız yoldaşın ölümsüzleştiği Vartinik Kom baskınında yaralı olarak düşmana esir düşüp, Amed zindanlarında aylarca süren vahşi işkencelerde hunharca katledilen, işkenceci cellatları çaresiz bırakarak acze düşüren Ser Verip Sır Vermeyen Komünist direnişiyle düşmanı ininde yenerek ölümsüzleşen Kaypakkaya yoldaş ve O’nun şahsında tüm Parti ve Devrim şehitlerimizi anmak için toplanmış bulunuyoruz…

Onu unutmadık, Onları unutmayacağız!

Tarih yazan ve tarihimizi kanlarıyla yazan yüce değerlerimize bağlılık biliciyle gerçekleştirdiğimiz anma etkinliği vesilesiyle; Dünya proletaryasının büyük öğretmeleri Marks-Engels-Lenin-Stalin ve Mao Zedung yoldaşları, coğrafyamız Komünist ve devrimci hareket önderlerinden Paramazları, Suphileri, Mahirleri, Denizleri ve Kürt ulusal özgürlük hareketinin simgesi Mazlum Doğan’ı selamlarken; MLM rehberliğinde yükselen çığır açıcı Komünist kopuşun mimarı, enternasyonalist proletaryanın parçamız kolu olan Partimizin Kurucusu, Komünist önderimiz İbrahim Kaypakkkaya yoldaş başta olmak üzere, Halk Savaşından Sosyalist Halk Savaşına sıcak savaş siperleri ve silahlı mücadelenin her cephesinde ağır bedeller pahasına yürütülen amansız kavgada ölümsüzleşen yüzlerce yoldaşlarımız şahsında, tüm dünya ve coğrafyamız Devrim ve Komünizm mücadelesi şehitlerini saygıyla anıyoruz”

Devrimin Birçok kalesi yıkıldı, geriye dönüşler oldu ama 50 yıldır bu gelenek hala ayakta ve devrim ısrarını sürdürüyor!

50. yılında proletarya partisinin kuruluş süreci ve önemli dönemeçlerinde yer alan Muzaffer Oruçoğlu ve İbrahim Ünal, günün anlam ve önemi üzerine hazırladıkları video ile, Ali Taşyapan ise canlı etkinliğe katılarak, duygularını ve fikirlerini sundular.

Kaypakkaya geleneğinin tarihsel süreçlerine değinen İbrahim Ünal, yaşanan ayrılıklar kültürü üzerine fikirlerini sundu ve ölümsüzlerin anısına, 50 yıllık geleneğin devrimci-komünist mirasına, daha ileri düzeyde bir birlik ile karşılık vermenin, devrim ve sosyalizm mücadelesi açısından önemli olduğunu vurguladı. Tarihe ve güne ilişkin devrimci duygularını da kitleyle paylaşan Ünal, devrimci umudun ayakta olmasının gururuna değindi. Tarihsel tanıklığını, devrimci duyguları ile harmanlayarak katılımcı kitleyle paylaşan Ali Taşyapan’dan sonra Muzaffer Oruçoğlu’nun hazırladığı video sunuldu.

İdeolojik-politik-örgütsel süreci tarihsel kesitleriyle aktaran Oruçoğlu, 72 Manifestosu ve Kaypakkaya çizgisinin önemini “devrimin birçok kalesi yıkıldı. Sosyalizmden geriye dönüşler oldu. Ama bu gelenek 50 yıldır ayakta ve hala devrim ve sosyalizm iddiasını sürdürüyorsa, bu çok büyük bir değerdir. Bu değerin anlamını bilmek ve bu değerle yürümek çok önemlidir” içeriğindeki çağrısı ile konuşmasını bitirdi.

Etkinlik kapsamında gerçekleşen sempozyuma, Sınıf Teorisi, Partizan ve Marksist Teori temsilcileri konuşmacı olarak katıldı. İlk sözü alan Marksist Teori temsilcisi, 60 süreci ile TİP içinde başlayan tartışmalar ve ayrışmalar, 68 hareketinin coğrafyamız ve dünya çapındaki etkileri, 71 silahlı devrim çıkışı, Denizlerin, Mahirlerin ve Kaypakkaya’nın şahsında temsil edilen niteliksel kopuş ve Kaypakkaya’nın temsil ettiği çizginin önemi üzerine önemli bilgilerin olduğu bir sunum yaptı. Ardından söz alan Partizan temsilcisi, Kaypakkaya yoldaşın çıkışının önemi, yaşanan tarihsel süreç, kadro sorunu, önderlik sorunu gibi başlıkları temel alarak, fikirlerini katılımcı kitle ile paylaştı.

Sempozyumda son olarak söz alan Sınıf Teorisi temsilcisi sunum gerçekleştirdi. Sınıf Teorisi yaptığı sunumda şunlara yer verdi;

 Devrimci diyalektik ile ilerleyen tarihsel yürüyüşümüzün, ideolojik-siyasal-örgütsel çığırı olan, 72 manifestosunun 50, kuruluş yılındayız. Kaypakkaya’nın komünist devrim ilkelerinin özeti, Komünist çizginin nitel bayrağı 72 Nisan manifestosu, Enternasyonal proletaryanın Türkiye-Kuzey Kürdistan kolu olarak, BPKD nin ürünü olarak kuruldu. Bu öyle sıradan bir tarih değil, Kaypakkaya şahsında MLM’nin, pratik-politik devrim çizgisi ekseninde varlık kazanmasında tarihsel bir momenttir.

50 yıllık siyasal felcin, ideolojik-siyasal doktrini olan parlamentarizme, revizyonizme pasifizme ve aynı zamanda her türlü statükoculuğa, yanılmaz otorite olarak kabul edilen ezberlere, sınıf bakış açısından uzak çarpıtmalara, dogmatizme meydan okuyarak, proletarya ve tüm ezilenlerin devrimci mücadelesini bilimsel silaha kavuşturmanın tarihidir.

Düşman sınıflar arasındaki antagonist çelişkinin en yüksel çözüm yöntemi olan devrim, silahlı savaşla karşılık bulan devrimci şiddet ilkesine dayanır. Komünist amaçlarımıza uygun silahlı devrim araçlarının, tarihsel-stratejik-taktik ilişkisinin nitel kurmaylığının ilanıdır bu tarih aynı zamanda,

Proletarya ve tüm ezilenlerin ilan edilmiş bu savaş bayrağını, ileriye taşıyan, yarıda bırakılamaz görev olarak can ve kan pahasına devrim ve sosyalizm umudu olarak bu günlere taşıyan, 18 mayısın Kızıl Direnme şiarını rehber alan tüm ölümsüzlerimiz ordusuna,

TKP(ML) den MKP ye, devrim sahasındaki tüm gelişmeleri tarihsel sürekliliği içinde analize tabi tutan ve ulaştığı bilimsel sentezlerle devrimci savaşın yeni paradigmalarını oluşturan, Kaypakkaya çizgisinin 50 yılına ve kıta Avrupa’sında dolaşan kızıl heyulanın, Türkiye-Kuzey Kürdistan sahasındaki ihtilalci çizginin Kuramcısı Kaypakkaya yoldaşa bin selam olsun.

Sınıf Teorisi yaptığı sunumun devamında,  Kaypakkaya’nın komünist çizgisi ve tarihsel çıkışının önemi konusunda belirli başlıklar sunduktan sonra, emperyalizm sürecine dair kısa başlıklarla vurgular yaparak Türkiye-Kuzey Kürdistan’da yaşanan politik gelişmeler, AKP-MHP faşist iktidarının süreci, burjuva klikler arasında yaşanan çatışmalar, iktidarın ekonomik-siyasal kriz hali, Kürt ulusuna uygulanan inkar ve imha siyaseti, Batı ve Güney Kürdistan’a gerçekleştirilen işgal, içte tırmandırılan faşizm süreci ve bunun direniş güçleri bağlamında ortaya çıkardığı dinamikler ve görevlerimiz üzerine, temel vurgular yaptı.

Etkinliğe, TKIB, MLKP, DKP(BOG), Bolşevik Partizan taraftarları ve ADHK gönderdikleri mesajlarla günün anlamı ve önemi üzerine politik yaklaşımlarını ve duygularını paylaştılar.

Etkinliğin kültürel bölümünde sırası ile, sanatçı Serenat Ezgican, Apalos Lermi ve Grubu, Eleonero Fourniau ve grubu, Grup Munzur’a tarihsel anlamda önemli sanatsal eserler katan ve bugünde devrimci sanatı, toplumun aydınlanmasındaki rolüne önemli emekler veren Kadir Demir ve Grup Munzur sahne aldı.

Önceki İçerikHBDH Yürütme Komitesi: İbrahim Kaypakkaya, Haki Karer ve Dörtler… Ser Verip Sır Vermeyen Devrimcilerin İzindeyiz
Sonraki İçerikKomünist Önder İbrahim Kaypakkaya Innsbruck ve Londra’da anıldı