ADHK; Devrimci tutsaklar bir kez daha kazanacak, Tek Tip giymeyecek!

Bizler ADHK olarak, son 40 yılın Türkiye Kuzey Kürdistan’da ki faşist baskı ve kuşatma dalgaları üzerinden Avrupa ülkelerine akan, tüm toplumsal  kesimlerin yer alacağı geniş bir  muhalefet cephesinin, bu son  yeni saldırı dalgasına karşı birleşik bir karşı koyuş örgütlemesinin, yaşamsal önemde olduğunun altını önemle çiziyoruz.   Devrimci tutsakları yalnız bırakmayan parti ve örgütler üstü bir sorumluluğun, tek tek bireylerden, tüm demokratik devrimci parti ve örgütlere kadar herkesin omuzlarında olduğunu hatırlatıyor, Tek Tip Elbise saldırısına karşı ortak, eş güdümlü ve eş zamanlı bir direnişin, hapishanelerdeki devrimci tutsakların duruşunu ve tutumunu eksen alan bir yönelim içinde ele alınıp  örgütlenmesinin günün acil görevi olduğunu önemle hatırlatıyoruz

HABER MERKEZİ( (27-12-2017)-Son çıkartılan KHK’ler ile somut bir hal alan Tek Tip Elbise dayatmasına karşı devrimci, demokratik ve ilerici kurum ve kamuoyundan tepkiler gelmeye devam ediyor. TTE saldırısına karşı bir açıklama yapan ADHK’ da tüm devrimci ve duyarlı dinamikleri acil olarak göreve çağırarak birleşik bir mücadele hattının örülmesi gerektiğinin altını çizdi. ADHK tarafından yapılan açıklamayı öneminden dolayı olduğu gibi yayınlıyoruz.

‘’Bilindiği gibi gece yarısı çıkartılan son kararname ile devrimci tutsakları da kapsayacak şekilde “Anayasaya karşı suç isleyenlere” Tek Tip Elbise giymeleri zorunluluğu getirildi.

Resmi Gazete’de yer alan 696 sayılı KHK’ye göre, 5275 sayılı “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun”a eklenen maddeyle, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar nedeniyle tutuklu veya hükümlü bulunanlara, duruşmaya sevk nedeniyle ceza infaz kurumu dışına çıkarılmaları durumunda, ceza infaz kurumu idaresince verilen giysileri giyme zorunluluğu getirildi.

Devrimci Tutsakları, dün ki darbeci ortaklarıyla aynı Tek Tip Elbise içine  koyarak, bir taşla iki kuş vurduğunu sanan AKP faşist diktatörlüğü yanılıyor. Devrimciler açık askeri faşist cunta dönemlerinde bile, Tek Tip Elbise saldırısını can bedeli nice direnişler sonucunda püskürtüler. Hem de dışarı da en ufak bir yaprağın dahi kımıldamadığı, toplumun üzerine on kat ölü toprağı serildiği o günlerde.

Oysa bugün ne mutlu bize ve hapishanelerdeki devrimci tutsaklara ki, Kenan Evren’in çömezi Erdoğan diktatörlüğüne karşı, içerde ve dışarıda tek tipleşmeyi dayatan KHK saldırılarına karşı, hayatın her alanında birleşik direniş saflarında barikat olacak on binlerce insan var. İzin vermeyecekler. İzin vermeyeceğiz.

Hapishanelerde ki muhaliflerini, başta devrimci tutsaklar olmak üzere, Tek Tip Elbise kefeniyle “ölü canlar” hâline getirip, dışarıda ki toplumsal muhalefete karşı para militer çetelerini her türlü yargı bağından serbest tutarak, hücum mangaları haline getirip hazır tutan AKP diktatörlüğü, adeta son kanlı finale hazırlanıyor.

Bizler ADHK olarak, son 40 yılın Türkiye Kuzey Kürdistan’da ki faşist baskı ve kuşatma dalgaları üzerinden Avrupa ülkelerine akan, tüm toplumsal  kesimlerin yer alacağı geniş bir  muhalefet cephesinin, bu son  yeni saldırı dalgasına karşı birleşik bir karşı koyuş örgütlemesinin, yaşamsal önemde olduğunun altını önemle çiziyoruz.   Devrimci tutsakları yalnız bırakmayan parti ve örgütler üstü bir sorumluluğun, tek tek bireylerden, tüm demokratik devrimci parti ve örgütlere kadar herkesin omuzlarında olduğunu hatırlatıyor, Tek Tip Elbise saldırısına karşı ortak, eş güdümlü ve eş zamanlı bir direnişin, hapishanelerdeki devrimci tutsakların duruşunu ve tutumunu eksen alan bir yönelim içinde ele alınıp örgütlenmesinin günün acil görevi olduğunu önemle hatırlatıyoruz.

Tek  tek vicdan ve onur sahibi, duyarlı bireylerden, ezilen ulus ve inançtan kurumlara, demokratik devrimci kadın örgütlerinden, devrimci ve sosyalist partilere, bu saldırının sivri ucunun devrimci tutsaklar şahsında, tüm muhalif kesimlere olduğunu unutmadan, parçalı, tekil, rutin bir gelip geçici protestoculukla yetinmeyen, bunu aşan stratejik bir duruş zemininde sürecin dalga kıranı olmayı hedefleyecek bir barikat kurmayı tüm Avrupa ülkelerinde önümüze bir görev olarak koymalıyız.

ADHK bu onurlu güncel görevin mütevazı sorumluluğunu, kalbinin attığı her yerde canla başla yerine getirmekten, bir an olsun tereddüt etmeyecektir. Faşist diktatörlüğün bu topyekün saldırı konseptini, tarihten aldığımız dersler ışığında birleşerek boşa çıkartacağımızı unutmadan, Türkiye Kuzey Kürdistan’da açık iç savaş koşullarına göre kendini tahkim eden Saray diktatörlüğüne karşı, ne Türk ve Kürt Halkının, ne de onların öncü devrimci tutsak yoldaşlarının direnişini yalnız bırakmayacak, dün olduğu gibi bugünde bu saldırıları birlikte püskürteceğiz.

Bu temelde kendine insanım diyen herkesi, faşizmin bu son hücumuna karşı BENDE VARIM diyerek, sorumluluk almaya, birleşik direnişin öznesi olmaya davet ediyor, mutlaka kazanacağız diyoruz.

Kahrolsun Faşist Diktatörlük!

KHK’ler İptal Edilsin! Olağan Üstü Hal Son Bulsun!

Devrimci Tutsaklar Yalnız Değildir!

Faşizme Karşı Tek Yumruk! Tek Barikat!’’

 

Önceki İçerikSınıf Teorisi dergisinin 23’üncü sayısı çıktı.
Sonraki İçerikSMF: Devran dönecek, hesap sorulacak!