ADHK Hayır için alanlara indi

‘Türk İslam sentezli faşist AKP iktidarının saltanat rejimi özlemlerine geçit vermemek ve devrimci mücadelemizin onlarca yıl geriletilmesini önlemek adına ADHK olarak Avrupa çapındaki Federasyonlarımız ve bileşenlerimizle birlikte HAYIR mücadele taktiği ile alanlara inmiş bulunuyoruz‘

HABER MERKEZİ (08-03-2017)- Yaklaşan referandum ve başkanlık sistemine dair Halkın Günlüğü olarak Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu’yla bir röportaj gerçekleştirdik. Ropörtajı okurlarımızla paylaşıyoruz.

H.G: Kısaca anayasa referandumu süreci bağlamında Türkiye-Kuzey Kürdistanda ki güncel-siyasal gelişmeler hakkında neler söylemek istersiniz?

ADHK: Öncelikle devrimci, demokratik ve sosyalist basın üzerinde faşist baskıların sürdürüldüğü böylesi bir süreçte, Halkın Günlüğü olarak basın hayatınızı zor koşullara rağmen sürdürüyor olmanızdan ötrürü, Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu olarak, bileşenlerimiz olan Avrupa Demokratik Kadın Hareketi, Sosyalist Gençlik Hareketi ve diğer federasyon ve derneklerimiz adına sizleri kutluyor, başarılar diliyoruz.

   Genel olarak Orta Doğu, özel olarak da Türkiye K. Kürdistan coğrafyasında emperyalist haydutların ve onların yerli uşaklarınca halklarımıza yönelik saldırıların, katliamların, yıkım ve talanın dur durak bilmediği böylesi bir dönemde, “kırk katır mı, kırk satır mı” misali halkın önüne konulmuş bir referandum süreciyle halkımız yüz yüze getirilmiştir. Devrimci demokratik kamuoyundan, sendikalardan, üniversitelerden, aydın ve sanatçılardan, basın ve akademisyenlerden, sivil toplum kurumlarından kısacası toplumun tüm kesimlerinden gizlenerek gece yarıları parlamentoda AKP ve MHP milletvekillerinin oy çokluğuyla geçirilen anayasa metni, şimdi halkın onayına sunmak adına referanduma gidiliyor.

  Olağan Üstü Hal koşullarında, referandumun yapılıyor olması zaten başlı başına bir hukuksuzluk ve anti demokratik bir oylamadır. Basın ve medyanın susturulup ekranların karartıldığı, karşıt propaganda ve her türlü çalışmanın neredeyse yasaklandığı bu ortamda eşit koşullarda bir çalışma yürütmenin mümkün olmadığı gün gibi ortadadır. Ama her şeye rağmen, faşist tek adam diktatörlüğüne, Türk İslam sentezli faşist AKP iktidarının saltanat rejimi özlemlerine geçit vermemek ve devrimci mücadelemizin onlarca yıl geriletilmesini önlemek adına ADHK olarak Avrupa çapındaki Federasyonlarımız ve bileşenlerimizle birlikte HAYIR mücadele taktiği ile alanlara inmiş bulunuyoruz.

   ADHK olarak, hiç bir burjuva anayasasının halklarımız açısından nihai bir kurtuluş getirmeyeceğinin bilincindeyiz. Ancak bu anayasa metini ile faşist diktatörlüğü, onun da ötesinde tek adam diktatörlüğünü doğrudan doğruya halka oylatarak resmileştirmek istenmesine ebetteki seyirci kalamazdık. Bu Nazi Almanya’sı vari gidişata karşı kitlelerin çığ gibi yükselen öfkesine sırt dönmek devrimci bir anlayış olmasa gerek. Biz, halkın bu yönlü büyüyen öfkesini daha da bilemenin devrimci bir görev ve sorumluluk olduğu bilinciyle hareket etmekte, tüm  devrimci  demokratik  dost  kurumlarla  ortak  bir eylem birlikteliğiyle  HAYIR ı  örgütlüyoruz.

H.G: Avrupa`da referandum süreci ekseninde merkezi bir platform olusturulmuş durumdadir. Platofrmun çalısmalarına ve olası sonuclarına dair fikirleriniz nelerdir?

ADHK: Emperyalist pazar dalaşlarının bir dayatması ve payandası olarak ortaya sürülen bu referandum sürecinde Avrupa merkezli pek çok devrimci demokratik kurumlar, Alevi kurumları ve bir kısım yöre dernekleri ortaklaşarak Avrupa Hayır Platformunu oluşturdular. Bu merkezi platforma bağlı olarak hemen hemen Türkiye K. Kürdistanlıların yaşadıkları tüm ülkelerde ve bu ülkelerin önemli anakent kentlerinde hayır platformları kuruldu. Bütün alanlarda organizeli bir biçimde çalışmalar bütün hızıyla devam ediyor. Mitingler, yürüyüşler, halk toplantıları, yer yer konserler, canlı televizyon programları, sempozyumlar yürütülen çalışmalar arasında. Buna bağlı olarak basın ve iletişim ayağı, bildiri ve el ilanları düzenli çalışmalarımız arasında yer almaktadır. Konsolosluklarda olası hırsızlıkların, anti demokratik gelişmelerin önüne geçmek adına sandık görevlilerimiz titizlikle seçilmiş ve önlemler alınmış durumdadır. AHP olarak Avrupa genelinde asgari bir milyon HAYIR oyu hedeflerimiz arasında. Biz ADHK olarak tüm kurum ve kuruluşlarımızla aktif bir çalışma yürüttüğümüzü rahatlıkla ifade edebiliriz.

H.G: Özellikle son sürecte basına yansıdıgı gibi “TC“ devletinin ve somut temsilcisi Erdogan/AKP iktidarının Avrupa`da kendi güdümündeki kurumlar ve örgütlenmeler üzerinden Demokratik ve devrimci kurumlara yönelik ciddi bir ajan faliyetinin yürütüldügü görülmektedir. Bu duruma dair politik yaklasımlarınız nelerdir?

ADHK: Doğrudur. Faşist TC devleti ve onun mevcut durumda iktidarı olan AKP’ nin Avrupa genelinde ciddi bir ajanlar ağı örgütlediği bilinen bir gerçek. Özellikle Almanya ve Avusturya da bu durum iyice açığa çıkartıldı. Bunların çalışmaları için milyonlarca Avro kaynak aktarıldığı Alman ve Avusturya yetkililerince kamuoyuna yansıtıldı. Hatta bir kısım ajan provakatörün yurt dışı edilmeleri gündeme geldi. Kendiliğinden kaçıp gidenler de oldu.

  Bu durum bizler açısından kuşkusuz şaşırtıcı değildir. Hakim sınıfların bu türden çalışmaları bugün olduğu gibi, yarın da devam edecektir. Önemli olan bizlerin bu durum karşısında tutumu ve davranış biçimimizdir. Yani, ellerine koz vermemek, demokratik haklarımızı doğru kullanmak, onların provakatif hareketlerini boşa çıkartmak teshir ve tecrit etmektir. Bu konuda kitlemizi bilgilendirme toplantıları yaptığımızı da özel olarak belirtmek isteriz. Bu konuda söylenebilecek fazlaca da bir şey olmadığını düşünüyoruz. 

 

Önceki İçerikKadınların Birleşik Devrim Hareketi (KBDH) kuruldu
Sonraki İçerikİtalya`da Partizan savaşında komünistlerin rolü!