“Başkanlığa hayır, gençlik var”

Gençlik örgütleri, TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde “Başkanlığa hayır, gençlik var” şiarıyla basın toplantısı düzenledi

İSTANBUL (07.01.2017)- Sosyalist Öğrenci Hareketi (SÖH), Gençliğin Devrimci Güçleri (DEV-GÜÇ), Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik, Yeni Demokrat Gençlik (YDG) üyeleri TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde “Başkanlığa hayır, gençlik var” şiarıyla basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında konuşan SÖH üyesi Dersim Konak, AKP/Saray iktidarının, başkanlık rejimini hayata geçirebilmek için referanduma hazırlandığını hatırlattı, bu referandumun diktatör ile teslim olmayanlar arasında yaşanacağını vurguladı. Teslim alınamayan bir gençlik olduğunun altını çizen Konak, gençliğin başkanlık dayatmasını sokakta durduracağını belirtti. Bulunulan her alanda başkanlığa karşı çıkacaklarına dikkat çeken Konak, “Susmamızı, korkmamızı, teslim olmamızı bekleyenler ise daha çok bekleyecek” dedi.

AKP/Saray iktidarının baştan beri kendisinden olmayanı susturmak ve sindirmek için türlü zorbalığa başvurduğunu kaydeden Konak, “Bu diktatörlüğü resmen ilan edebilmek için başkanlık rejimini en önemli hedef olarak önüne koymuş durumda. Öyle ki başkanlık uğruna yapamayacakları zorbalık kalmadı. Diktatör, karşısında duran herkesi yok etmek istiyor” şeklinde konuştu.

İktidarın OHAL ve kararnamelerle faşizmi derinleştirdiğini ifade eden Konak, diktatöre karşı birleşerek direnmekten başka yol kalınmadığına dikkat çekti. Gençliğin birlikte mücadelesi ile baskı ve zorbalık düzeninin yenebileceğinin altını çizen Konak, gençliğin faşizme karşı mücadeleyi en ön saflarda verebilecek güçte olduğunu vurguladı.

Başkanlık üniversitelerin ölüm fermanıdır

AKP iktidarı boyunca üniversitelerin büyük saldırılara maruz kaldığını hatırlatan Konak, “Bir darbe ürünü olan YÖK, olağanüstü yetkilerle Saray’a hizmet ediyor. Bilimi savunan akademisyenler, öğrenciler ve bir bütün olarak üniversitenin özgürlüğünü savunanlar KHK’ler eliyle görevlerinden ihraç edilirken, rektörlük seçimlerinin de kaldırılmasıyla üniversitelere ‘kayyum rektörler’ atanıyor” dedi. Başkanlık rejiminin üniversitenin ölüm fermanı olduğuna vurgulayan Konak, başkanlıkla üniversitelerdeki baskıların sürekli bir hal alması ve kalıcılaştırılması hedeflendiğini dile getirdi.

Genç kadınlar başkanlığa hayır diyor

AKP’nin kadın ve LGBTİ düşmanı olduğunun altını çizen Konak, “İktidara geldiği günden bu yana çıkarmış olduğu yasaları, cinsiyetçi demeçleri ve almış olduğu yargı kararları ile şiddeti, tacizi, tecavüzü ve erkek egemenliğini her gün daha fazla üretiyor. ‘Kadınların erkeklerle eşit olduğuna inanmıyorum’ diyen de, tecavüzcüleri mahkemelerden serbest bıraktıran da, aynı diktatör bozuntusudur. Şort giydiği için tekmelenen kadınlar, nefret cinayetleri ile katledilen LGBTİ’ler, Saray iktidarının eseridir” diye kaydetti.

Kadınların bedenlerini tahakküm altına almak isteyen bir diktatör olduğuna işaret eden Konak, yasalarla, yargı kararları ve devlet politikalarıyla kadınların erkek egemenliğine sıkıştırılmaya çalışıldığını ifade etti. Konak, “Genç kadınlar “kadın, yaşam, özgürlük” diye haykırarak başkanlığa hayır diyor” dedi.

Eşitlik temelinde laiklik isteyen gençlik var

AKP eliyle palazlanan cemaat ve tarikatların, başta gençlik olmak üzere bütün bir toplumu kuşatmış durumda olduğunu söyleyen Konak, bu cemaat ve tarikatların, başkanlık rejimi ile yaratılmak istenen toplumsal düzenin özetini sunduğunu dile getirdi. Konak, “Başkanlık rejimi, çocukların cemaat ve tarikat yurtlarında cinsel istismara uğraması, üzerlerine kilitler vurularak, yangınlarda ölüme terk edilmesidir. Başkanlık rejimi her türlü yolsuzluğun ve hırısızlığın cemaatler ve tarikatlar aracılığıyla üstelik Saray rejiminin de desteği ile gerçekleştirilmesidir. Başkanlık rejimi IŞİD ve benzeri cihatçı çetelerle her türlüğü işbirliğinin yapılarak, tırlar dolusu silahın eli kanlı cihatcı çetelere gönderilmesidir” şeklinde konuştu.

Saray’ın savaşına karşı gençlik var

AKP’nin, gençliğe koyu bir karanlıktan başka hiç bir şey vadedemediğini ifade eden Konak, eğitim sistemi ile gençliğin büyük bir umutsuzluk girdabında kaybedildiğini söyledi. Gençliğin, yakıcı işsizlik sorunu ile karşı karşıya olduğunu belirten Konak, gençlik içerisinde işsizliğin giderek arttığını ve gençliğin ucuz iş gücü haline getirildiğini kaydetti.

7 Haziran seçimlerinden sonra AKP’nin, Sarayı’nın güvenliği için, “içeride ve dışarıda savaş” hedefiyle Ortadoğu’da yeni kirli savaş konseptini devreye soktuğunu vurgulayan Konak, Saray’ın savaşının Kürt ulusuna ölüm ve yıkım dayattığını kaydetti. Konak, şunları da söyledi: “Kürt coğrafyasında halka dönük savaş politikaları, kontrgerilla çeteleri eliyle devreye sokuldu. Kentler, özel harekat operasyonlarıyla yıkıma uğratıldı. Sokağa çıkma yasakları ve sıkıyönetim uygulamaları sıradan ve kalıcılaşmış uygulamalara dönüştürüldü. Sokaklarda, evlerde, vahşet bodrumlarında gençler en kanlı yöntemlerle katledildiler. Kürt ulusuna ya Saray’a biat etmesi ya da ölmesi dayatıldı.”

Suriye’deki kirli ve bataklık olan savaşa, gençliğin taraf edilmeye çalışıldığını kaydeden Konak, TIR’lar dolusu silahların çetecilere yollandığı coğrafyada başarısız ve sürdürülemez kirli politikaların bedeli halkın çocuklarına ödetilmek istendiğinin altını çizdi. Konak, “Başkanlık rejimi, kan, gözyaşı ve savaş rejimidir. Gençlik eşit ve kardeşçe bir yaşam için başkanlık rejimine hayır diyor” diye belitti.

DEV-GÜÇ adına konuşan Selim Çatal, başkanlık rejiminin sadece Erdoğan’ın kendi hırslarından doğmadığını, kapitalist sistemin devlet tarafından revize edilmeye çalışıldığını belirtti, temelde başkanlık rejimi ile bu zeminde mücadele edeceklerini söyledi.

3. OHAL’e girildiğini hatırlatan YDG üyesi Fatih Hatayoğlu, 2 OHAL boyunca muhalif her kesme saldırıldığını, kazanılmış her hakkın elinden alınmaya çalışıldığını vurguladı. Hatayoğlu, “Bu kampanya gençliğin birleşik mücadelesi için tarihsel bir önemdedir” dedi.

Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik üyesi Buse Söğütlü ise başkanlığın OHAL’lerin meşrulaştırıldığı ve rutin hale getirilmiş bir sistem olacağını söyledi. Söğütlü, birtarafta diktatörün diğer tarafta ezilen hakların olduğunu kaydetti.

SGDF adına söz alan Okan Danacı, üniversite dışına atılan ve tutuklanan arkadaşlarına ve hocalarına kazanacaklarının sözünü verdi.

ALINTI:ETHA

Önceki İçerikDHF’ye ülke geneli dayanışma mesajları
Sonraki İçerik“Faşizan tüm saldırılara karşı yaşamın olduğu her yerdeyiz”