Çağımız direnme, safımız direnişçilerin safıdır…

Demokratik Gençlik Hareketi(DGH), Hapishanelerdeki tutsak DGH’liler üzerindeki saldırıları ve Kürdistan’da devletin gençliğe yönelik katliam ve infazlarını teşhir eden ve mücadeleyi yükseltmeye çağıran bir açıklama yaptı. DGH’nin açıklamasını öneminden dolayı olduğu gibi yayınlıyoruz

HABER MERKEZİ (22.08.2015)- ‘’Gözaltılar, tutuklamalar, infazlar. Bu saydığımız kavramlar artık bir devlet geleneği olmaktan ziyade bilakis devletin tam da kendisidir. Hiç bir meşru hak arama talebine müsaade etmeyen ve gücünü zorbalık ve zalimlikten alan bu aygıt gün geçtikçe ezilen emekçi yığınların yaşamlarını zindana çevirmekte, onlara adeta yaşamı dar etmekte ve yarattığı korku kültürü ile iktidarını pekiştirme hayalleri içerisine girmektedir. Lafı hiç evirip çevirmeden ifade edelim ki bu hayalleri bozmak bizlerin en tabii ve en mutlak görevidir. Direnme hakkımız sonuna kadar meşrudur.

Bilindiği üzere yaklaşık üç ay öncesinde onlarca Demokratik Haklar Federasyonu ve Demokratik Gençlik Hareketi faaliyetçisi MKP operasyonu adı altında gözaltına alınmış ve nihai olarak dokuz yoldaşımız hukuksuz bir şekilde tutuklanmıştı. Tutuklanan yoldaşlarımızın her biri de Demokratik Haklar mücadelesinin gereğini yerine getirmiş ve kendilerine katıldıkları basın açıklamaları, anmalar v.s gibi devletin yasalarında suç teşkil etmeyen pratikler “suçlama” olarak dönmüştür. Mevzu bahis korku aygıtı hapishanelerde de üzerine düşeni ziyadesiyle yerine getirmiş  yoldaşlarımız psikolojik baskı ya da keyfi uygulamaların dışında bir de azgınca darp edilmiştir.Tutsak DGH’liler Akın Odabaş ve Çağlar Fakir yoldaşlarımız da bu durumdan nasiplerini alıp düzenli ve programlı olarak insana ait hiç bir değeri içlerinde barındırmayan hapishane bekçileri tarafından darp edilip işkence görmüşlerdir.Her iki yoldaşımız da köleleştirilip,tek tipleştirilmeye çalışılan,uyuşturucu batağına saptırılan,çetecileştirilen ülkemiz gençliğinin birer parçasıydılar.Bu pespaye hayallerin ve gençlik üzerinden yeni kazanç yolları arayışına giren sermayedarların,tekçi devletin politikalarına karşı DGH saflarında mücadele vermekte tereddüt etmediler.Çağlar Fakir yoldaşımız üniversite anfilerinde,  Akın Odabaş yoldaş da emekçi semtlerde gençliğin meşru mücadelesini büyütmek için yola koyuldular.Yoldaşlarımızın maruz kaldığı bu sistematik işkence bizlerin yürüdüğü zeminin sağlamlığını ve nihai zaferimizin mutlakıyetine olan inancımızı pekiştirmiştir.Çünkü ezilen emekçi yığınlara kan kusturan bu koca zorbalığın arkasında devasa bir korku ve teyakkuz halinin olduğu bir kez daha görülmüştür.Korkularınız ve kaygılarınız dün de bugün de en yalın bir biçimde teşhir olmaktadır.Evet şundan eminiz korkunuz ve telaşınız o denli büyük ki savunmasız ve sizlere slogan atmaktan başka hiç bir şekilde cevap olma durumu olmayan insanlara azgınca saldırıp dişlerini kırıyor,ayaklar altında eziyorsunuz.Bu pratikleriniz kendinize olan güveniniz ve devasa gücünüzün yansıması değil aslında çoktan kendi içerisinde amiyane tabiri ile kırmızı alarm vermiş ve artık eli ayağı birbirine dolanmaya  başlamış bir tedirginliğin ve korkunun ellerinize ve parmaklarınıza ve “beyninize” zuhur etmesidir.Aslında yoldaşlarımızın zulmünüze karşı gösterdiği direnme ruhu ve kocaman iradeleri tam tersi  sizleri ayaklar altında ezmektedir.Tarihin sizlere ve bizlere biçtiği misyon bellidir.Kürdistan’da ki gençlerin infaz edilmesi, gözaltılarınız, tutuklamalarınız işkenceleriniz,i ç güvenlik paketiniz her biri ama her biri artık direniş mayasını çoktan almış ülkemiz gençlerine korku ve gözdağı vermek şöyle dursun somut koşullar itibari ile haklılık ve doğruluk teyit ettirmekten öteye gitmiyor gitmeyecek. Kendi otoritesini savunmasız tutsak bir gencin kırık dişleri üzerinden tahsis etmek isteyen ve bundan güç pompalamaya çalışan bir düşünce biçimi kaybetmeye çoktan başlamıştır. 16 yaşındaki bir gencin vücudundaki onlarca G3 mermisi üzerinden ve onun ölü bedeninden gözdağı verip iktidarını pekiştirme gayesi güden anlayışlar haleflerinden ibret almalılar. Kürdistan’da infaz edilen gençlerin ölü bedenlerinin üzerlerine gerilla kıyafeti giydirilerek infazları meşrulaştırma çabası içerisine girmek de beyhude bir arayıştır. Muhtevanız katletmektir.Bu vesile ile Kürt ulusunun ve Kürt gençliğinin maruz bırakıldığı imha politikalarına karşı Kürt ulusunun yanında değil, bu infazların bizzat muatabı olduğumuzu da  ifade ediyoruz.Son olarak buradan bir kez daha uyarmakta beis görmüyoruz ki yoldaşlarımızın  başlarına gelecek her hangi bir durumdan, sakatlanmadan, ölümden başta  T.C Devleti olmak üzere onun Başbakanlığı”,Adalet Bakanlığı ve Hapishane yönetimi sorumludur.Tutsak edilen bütün yoldaşlarımızın sloganlarını dışarıda çığlığa çevirmek ve onların direnişlerini en mağrur bir şekilde selamlamak boynumuzun borcudur.Çelişkiler derinleşmekte,saflar daha berrak bir biçimde açığa çıkmaktadır.Biz gençliğe dayattığınız hiç bir ama hiç bir şey kabulümüz değildir.Çağımız direnme,safımız direnişçilerin safıdır.Bu vesile ile işçi,işsiz,öğrenci tüm ama tüm halk gençliğini Demokratik Gençlik Hareketi saflarında mücadele etmeye çağıyoruz.An itibari ile elzem olan budur.Son olarak tutsak edilen tüm yoldaşlarımıza özgürlük şiarını dillerimize pelesenk edeceğimizin altını çiziyor Demokratik Gençlik Hareketi saflarında örgütlenme çağrımızı yineliyoruz’’..

 

Önceki İçerikTemel Sorunların Çözümü Devrimci Savaştan Geçmektedir!
Sonraki İçerikİşaretlenen Kapılar Alevi Katliamlarının Habercisidir!