“Çocuklar ölmesin” mesajının karşısındaki zavallılık ve acizlik halleri

Beyaz Show’a telefonla bağlanan Ayşe Çelik’in “Çocuklar ölmesin” mesajı karşısında devletin verdiği tepki ülkenin nasıl bir bataklığa itildiğinin resmidir. Program esnasında bu mesaja destek veren program sunucusunun daha sonra özür dilemesi onun zavallılığını gösterirken, bu mesajı ‘terör propagandası’ şeklinde değerlendirerek karşı saldırıya geçen yandaş basın ve devlet yetkilileri ise tam bir acizlik içindeydi

HABER MERKEZİ (20.01.2016) – Yıllardır ekranlarda olan Beyaz Show programı 8 Ocak Cuma günü Kanal D’de her zamanki gibi bilinen tarzıyla devam ediyordu. Ama bir anda programın havası değişti. Telefonun diğer ucunda konuşan kişi ölümlerden söz ediyordu. Çocukların, yaşlıların, hamile kadınların öldürüldüğünden söz ediyordu. Beyaz Show’u canlı izleyenlerden çıt yok, sunucu kimin yaptığını söylemeden yaşanan katliamları dile getiren Ayşe öğretmenin konuşabileceğine kanaat getiriyor ve konuşmasına müdahale etmiyordu. Amed’den programa bağlanan Ayşe Çelik bir soruyla başladı konuşmasına: “Ülkenin doğusunda yaşananların farkında mısınız?” Bu soru salonun atmosferini değiştirmeye yetti. Devamında olaylara kayıtsız kalan basını eleştirerek devam etti konuşmasına: “Burada yaşananlar ekranlarda çok farklı aktarılıyor. Sessiz kalmayın. İnsan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın. Görün, duyun ve artık bize el verin. Yazık; insanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın,” dedi.

Bölgedeki ölümler karşısındaki tutumlara da vurgu yapan Çelik, “Ölen çocuklara sevinen insanlar var. Onlara hiçbir şey diyemiyoruz, yazıklar olsun demekten başka,” şeklinde sitemlerini dile getirdi.

Öğretmen olduğunu belirten Çelik, sokağa çıkma yasaklarının olduğu yerlerde öğrencilerini terk eden öğretmenlere de seslendi ve “Bir daha oralara nasıl dönecekler ve o çocukların gözlerinin içine nasıl bakacaklar?” diye sordu.

Bombalardan, açlıktan ve susuzluktan söz eden Ayşe öğretmen son olarak titrek sesiyle şu çağrıda bulundu: “Lütfen duyarlı olun ve sessiz kalmayın.”

“Çocuklar ölmesin” diyen birini alkışlayabileceğimiz bir ülkede olduğunu sandı Beyazıt Öztürk, Çelik’in sözlerini dinledikten sonra teşekkür ederek, “Elimizden geldiğince duyurabileceğimiz yerlerden duyurmaya çalışıyoruz. Bu söyledikleriniz bize ders oldu. Daha da fazla yapmaya devam edeceğiz. İnşallah o söylediğiniz barış dilekleri en kısa zamanda gerçekleşir ” ifadeleriyle seyircilerden Çelik’i alkışlamasını istedi.

Çocuklar ölmesin diyen kişi başına gelecekleri bildiği halde konuştu Beyaz Show’da. Ama programı sunan kişi “Çocuklar öldürülmesin” demenin bedelinin olduğundan habersizdi. O yüzden çocukların masumiyeti üzerinden bir barış mesajı verdi. ‘Buna kimse kızmaz ya’ diye iç geçirdi ve “Bu tür şeylerin en azından konuşulması gerek,” dedi ve tekrar öğretmen Çelik’i alkışlattı.

Yaşlılar, kadınlar ve gençler de öldürülmesin dese “Sen hendekteki teröristleri mi savunuyorsun?”  diye bir linç dalgasının estirileceğini düşündü ve ürperdi. “Çocuklar ölmesin” üzerinden verilen mesajın yeterli geleceğini düşündü kendince…

Sunucunun o anki duygu halinin böyle olduğunu tahmin edebiliyoruz, belki de yanılıyoruz ama yanılmadığımız ve gerçek olanlar Beyazıt Öztürk ile Ayşe öğretmen arasında geçen konuşma. Ama bu konuşma bile fırtına etkisi yarattı. Programın havası değiştiği gibi, bu konuşmadan sonra ülkenin havası da değişti. Programın sunucusu Beyazıt Öztürk’e karşı hemen bir linç kampanyası devreye konuldu. Yandaş basın yanlarında eksik etmedikleri kanlı kalemlerine sarıldı. Aktroller sosyal medyada kin kusmaya başladılar. Böylesi bir durumlarda Cumhurbaşkanı hemen ağırlığını koymazsa eksik kalırdı zaten.

Çocuklar ölmesin diye yapılan çağrının bu kadar tepki alacağını Kanal D yöneticileri de tahmin edememişti. Bu durum karşısında panikleyen Kanal D yetkilileri yaptıkları açıklamayla devletin yanında olduklarını ilan ettiler. Bunun yetinmeyip Beyazıt Öztürk’ü Kanal D Ana Haber Bülteni’ne çıkarıp ekranda özür dilettiler. Fakat özrü yeterli görülmedi ve  Beyazıt hakkında terör propagandası yapmaktan soruşturma açıldı. Beyazıt hakkında soruşturma açılırken programa bağlanan Ayşe Çelik’in ise savcılıkta ifadesi alındı.

Bu programdan sonra kamuoyunda çeşitli tartışmalar oldu. CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu program sunucusunun özür dilemesini, baskılar karşısında dik durmamakla eleştirdi. Ama bu eleştiriye cevap Beyazıt Öztürk’ten değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi. “Çözüm Süreci” boyunca “Analar ağlaması”nı diline pelesenk eden Erdoğan, “Çocuklar ölmesin&” diyen ve bu çağrıya katılanları terörist ilan ederek Kılıçdaroğlu’na şu yanıtı verdi: “Ana muhalefet lideri bir televizyon programcısını dik duramadı diye eleştiriyor. O’na göre televizyon programcısı terör örgütünün propagandasına devam etmeliymiş, böyle diyor o genel başkan”

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ise Doğan Medya Grubu’nu ve yandaş basını eleştirdi. Demirtaş, 11 Ocak günü Çağlayan’daki bir salonda düzenlenen İstanbul İl Konferansı’nın açılışında, Kanal D’de yayınlanan Beyaz Show programına telefonla katılan Ayşe Çelik ile ilgili olarak şöyle konuştu:

“Bir partinin, vatan haini, terörist, şiddet yanlısı olarak gösterilebilmesinin en büyük nedeni Türkiye’deki basın, medyadır. Bunun bir örneğini 2 gün önce bir şov programında yaşanan durumda gördük. Bir kadın telefonla şov programına bağlanıyor. İnsanlar ölüyor, sessiz kalmayın, anneler ağlamasın, çocuklar ölmesin, barış olsun bu ülkede diyerek barış mesajı veriyor. Konsept o kadar sert ki. Bir merkez medya canlı yayınından barış mesajının verilmesi, devletin bütün mekanizmalarını harekete geçiriyor. O program yapımcısını linç ediyorlar. O konuşmayı yapan kadını arıyorlar. Buna terör örgütü propagandası diyorlar. Bu kadar yoğun bir şekilde saldırmalarının nedeni denir. ‘Ülkemde barış istiyorum’ derken neden bu kadar yoğun saldırıya uğruyorlar. Geri kalanları korkutmak istiyorlar Ayşe öğretmeni değil. Televizyon programcıları ürkmeli, korkmalı. Saldırının bu kadar yoğun ve orantısız olmasının nedeni bu. İnsan anlam veremiyor. Kadın ne yaptı ki bu kadar saldırıya uğradı. Bu televizyon ne yapıyor? Pişmanlık beyannamesi yayınlıyor. Medyanın hali budur.”

Yandaş basından inciler

Yeni Şafak video haberinde “Kanal D’de yayınlanan Beyaz Show programı canlı yayında yapılan bir PKK propagandasına sahne oldu. Canlı yayına telefon ile bağlanarak öğretmen olduğunu iddia eden ve PKK diliyle konuşan izleyici bağlantının sonunda stüdyo tarafından alkışlandı” ifadelerine yer verdi.

Star Gazetesi’nin internet sitesi ise, “Beyaz Show’da PKK’ya tek söz söylemeden örgüt propagandası yapan sözde öğretmen ve buna yer veren Beyaz büyük tepki topladı. Öğretmen olduğunu iddia eden Ayşe Çelik adında bir kişi Kanal D ekranlarında yayınlanan Beyaz Show’a telefonla bağlanarak HDP’li vekiller ve PKK yandaşlarıyla aynı ağızdan konuştu ve herkesin gözü önünde örgüt propagandası yaptı” dedi.

Haber 7 internet sitesi de haberi “Beyaz Show’da PKK propagandası” diyerek verdi. Haberde “PKK terörü sebebiyle bölgeden ayrılmak zorunda kalan öğretmenleri bile suçlayan Çelik, ne hikmetse hendek kazma talimatı veren HDP ile PKK’ya toz kondurmadan öz yönetim ilan edilen bölgelerde devletin çocukları katlettiği iftirasını attı ve sokağa çıkma yasağının ilan edildiği bölgelerde operasyonların durdurulması çağrısında bulundu” ifadeleri vardı.

Takvim Gazetesi’nin internet sitesinde ise Aydın Doğan vurgusu vardı. Haberde “Aydın Doğan haber programları yetmedi şimdi de eğlence programlarını da PKK yandaşları ve HDP’nin hizmetine sundu. Öğretmen olduğunu iddia eden Ayşe Çelik adından bir kişi Kanal D ekranlarında yayınlanan Beyaz Show’a telefonla bağlanarak HDP’li vekillerle aynı ağızdan konuştu ve herkesin gözü önünde PKK propagandası yaptı” deniliyordu.

 

Önceki İçerikCizre’de cenazeleri ve yaralıları almaya çalışan halk taranıyor
Sonraki İçerikRefik Demir yazdı: Faşist diktatörlüğe karşı halkların devrimci birleşik cephesini yaratalım!