Devletten ajanlaştırma baskısı

Toplumsal muhalefet güçlendikçe katliamlarını, hak gasplarını gizlemeyen devlet kendi üzerinde artan baskıyı yok etmek ve toplumsal muhalefeti bölmek için yüzyıllardır başvurduğu ajanlaştırma yöntemine başvurmaya devam ediyor

İSTANBUL (07.01.2014- İstanbul’da ikamet eden Ufuk Demirbilek, ülkemizde yaşanan hak gasplarına karşı Demokratik Haklar Federasyonu (DHF)  bünyesinde çalışmalar yürütürken aynı zamanda Yüz Çiçek Açsın Kültür Merkezi (YÇKM)’nde Sinema Kolektifi içerisinde kültür sanat alanında çalışmalar yürütüyordu.

Demirbilek de kurumsal çalışmalar içerisinde arkadaşlarının karşılaştığı sorunlarla yüzleşiyor ve demokrasi mücadelesi içerisinde yoldaşlarının başına ne geliyorsa bir eksiği ya da bir fazlasıyla O’nun da başına geliyordu.

Devletin ‘demokratikleşiyoruz’ söylemleri gerçeği yansıtmıyor

AKP, her ne kadar toplumsal muhalefeti ve ülkemizde yaşayan milyonların her gün ve her an maruz kaldığı baskıları kaldırdığını ifade etse de ve yine devlet aygıtlarını demokrasi çerçevesinde dizayn ettiği yönünde derin çalışmalar yaptığını her kürsüden bağırsa da yaşanan gerçekler ise bu söylemlerle hiç bağdaşmıyor.

İşte Ufuk Demirbilek de devletin demokrasisinden nasibini alanlardan.

Demirbilek kolektifinde yer aldığı YÇKM Sinema biriminden ayrılmak zorunda kaldı. Kurumsal faaliyetinin ardından yaşamını devam ettirmek için kendisine iş arayan ve her dostuna telefon açan Demirbilek’in bir gün telefonu çalar.

Reklam ajansından arandığı belirtilerek Kadıköy’e çağrıldı

Karşısındaki ses, reklam ajansından aradığını ifade ederek görüşmek istediğini belirtir ve adres olarak Kadıköy’de bir adresi tarif eder. Görüşmeye giden Demirbilek, tarif edilen adrese geldiğinde verilen telefonu arayarak yerin tam olarak tarif edilmesini ister. Karşısındaki ses Simit Sarayında çay içtiğini söyleyerek Demirbilek’i oraya davet eder.

Simit Sarayına giden Demirbilek’in, masaya oturmasıyla görüşme başlar. Demirbilek her şeyden habersiz daha önceki çalıştığı reklam ajansında yaptığı işlerden bahsedip, karşı tarafın hangi işleri yaptığını sorar. Aldığı cevap Demirbilek’i şok eder. Demirbilek’i reklam şirketinden arayan kişiler devletin siyasi polisleri ve istihbarat elamanlarıdır.  

Polisten ajanlık teklifi

Demirbilek’in telefonlarını dinleyen ve yaptığı iş başvuruları üzerinden senaryo yazıp Demirbilek’i normal bir iş görüşmesi adı altında çağıran kişiler, devlet istihbaratından olduklarını açıklar. Ve ardından Demirbilek’e YÇKM bünyesinde yaptığı işlerden uzun süredir haberdar olduklarını ifade ederek, sözde YÇKM’nin illegal faaliyet yürüten MKP’yle bağlantısını anlatmaya çalışır. Ardından ekonomik olarak kendisine destek olacaklarını belirtir. Neyle karşılaştığının şokunu yaşayan Demirbilek tepkiyle masayı terk eder.

Demirbilek’in yaşadığı bu durum ülkemizde binlerce devrimci ile muhalifin yaşadıklarının sadece küçük bir örneğini oluşturuyor.   

Devlet DHF’ye yönelik kirli siyasetini sürdürüyor

Özelik son bir yıldır DHF üyeleri ve taraftarları üzerinde bu tarz kirli saldırılarını artıran devlet, bu şekilde demokratik haklar mücadelesini bastırmak ve sömürü sisteminin bekasını korumak istemektedir.

Gazetemize konuşan Demirbilek, bu tarz devlet faaliyetinin tarihsel arka planını olduğunu yakın geçmişte, günümüzde ve yakın gelecekte devam edeceğini belirterek, bu tarz kirli siyasetin toplumsal mücadelenin gelişmesine engel olamayacağını ifade etti.

 

 

Önceki İçerikAKP iktidarı memur maaş zammını yanlış hesapladı
Sonraki İçerikÜmit Kurt Cizre’de sonsuzluğa uğurlandı