DHF:’Demokrasi’ maskeli faşizminizi iyi tanıyoruz

Demokratik Haklar Federasyonu (DHF) son süreçte artan baskı, saldırı ve ajanlaştırma politikalarına karşı yazılı bir açıklama yaptı

HABER MERKEZİ (28.02.2015)- DHF ülke genelinde üye ve taraftarlarına dönük polis saldırılarını, baskılarını ve ajanlaştırma politikalarını teşhir eden bir yazı kaleme aldı. Yapılan açıklamayı okurlarımızla paylaşıyoruz:

“BASKILAR GÖZALTILAR TUTUKLAMALAR AJANLAŞTIRMA DAYATMALARI DEMOKRATİK HAKLAR MÜCADELESİNİ ENGELLEYEMEZ!

Devletin görevi yasaklar koymak, kendi sınıf çıkarlarını ve egemenliğini güvence altına almak amacıyla kendisine tehdit gördüğü muhalefeti baskılar, saldırılar, sokak ortasında infazlar ve tutuklamalarla sindirerek barbarlık saltanatını devamlı kılmaktır. İşçilerin, köylülerin, kadınların, LGBTİ bireylerinin, emekçilerin üzerinde bir baskı aygıtı olan faşist devlet gerçekliği her geçen gün saldırılarını artırarak demokratik haklar mücadelesini boğma amacını gütmektedir.

Baskı ve sömürü düzeni yeni çıkardığı iç güvenlik yasasıyla var olan yasalarını genişleterek halkın büyüyen muhalefeti ve baş kaldırışını önleme ve kendisine biat eden bir toplum yaratma gayretiyle yaptığı ve yapacağı katliamlara meşruluk kazandırmaya amaçlayarak halk kitlelerine gözdağı verip sokaktan uzak tutmayı hedeflemektedir.

DHF HALK KİTLELERİNİN DİRENİŞ VE MÜCADELE MEVZİSİDİR!

İktidarın tüm bu anti demokratik yasaları ve demokratik haklar mücadelesini engelleme girişimlerinin hedefi olan DHF son dönemde artan baskı, tehdit ve ajanlaştırma saldırılarıyla direniş ve mücadele arenasından silinmek, halk kitlelerinden uzaklaştırılmaya çalışıyor.

Fakat nafile bu saldırılar. Büyüyerek yaygınlaşan demokratik haklar mücadelemizi hiçbir kuvvetiniz yok edemez. İş ve kadın katliamlarını meşrulaştıran düzeninize, bilim ve fikir düşmanı gericiliğinize, yolsuzluğa, rüşvete, talana batmış bürokratlarınıza saltanat olan iktidarınıza karşı Demokratik Haklar Federasyonu olarak dur demeye devam edeceğiz.

Biz bu bataklığınızın genişlemesine dur dedikçe siz saraylarınızda emirle yönlendirdiğiniz polisinizle, jandarmanızla dernek üyelerimizi kaçırıp işkence yapmayla karşılık vermeye devam edin. Biz sizin “demokrasi” maskeli faşizminizi iyi tanıyoruz, katliam ve kaçırmalara karşı “polisin münferit davranışlarıdır” açıklamalarıyla kamuoyunu aldatmaya devam ede durun.

BASKI VE TUTUKLAMALARI SÖKMEYEN İKTİDAR ACİZLEŞEREK AJANLAŞTIRMA POLİTİKASINA BAŞ VURUYOR

Son iki aylık süre içerisinde Dersim, Kayseri, Ankara, İzmir, İstanbul ve Eskişehir’de DHF üyeleri polis tarafından sistematik bir şekilde taciz ve kaçırma girişimleri ile karşı karşıya kalıyor. DHF üye ve taraftarlarının kararlı ve tavizsiz duruşları karşısında “yasal mevzuat” bulamayan polis acizleşerek yasadışı yöntemleriyle demokratik haklar mücadelesini kesintiye uğratmak istiyor.

İstanbul Sarıgazi’de bu yol ve yöntemlerini hayata geçiren polis çaresizce ajanlaştırma çabalarıyla beklenti içerisine girmiştir. 12 Şubat günü okulda boykot çalışması yürüttüğü esnada DHF faaliyetçisi  Akın Odabaş okul idaresi ve polis işbirliğiyle göz altına alınmış gözaltı sırasında Emre ve Ali isimli polisler tarafından karakolun yemek hanesine götürülerek para teklifiyle ajanlaştırılmaya yada “gizli tanık” olmaya zorlandı. Karakolda istediği gibi yasaları uygulayan ve değiştiren polisler, yasal mevzuatın dışında her türlü psikolojik işkenceyle Odabaş’ını saatlerce alıkoydular. Zorlamalar karşısında Odabaş’ın kararlı duruşu sonrası geri adım atan polis, DHF üyelerine dönük psikolojik saldırılarını telefon üzerinden sürdürmüştür. Karakolda psikolojik işkenceyi yapan Emre ve Ali isimli polislere bu seferde telefonla kendisini Kenan olarak tanıtan polis ekleniyor. Telefonda karakoldaki polislerin isimlerini vererek kendisini tanıtan polis Odabaşı’na DHF temsilcileri “Sinan Candan ve İsa Yalçın’ın işlerini bitirdikten sonra” kendisini rahat bırakacaklarını söyledi. Daha sonra yine arayan Kenan isimli polis bu seferde  DHF üyeleri Hüseyin Selvi, Savaş Sayı , Meriç Yapışkan, Serdal Özmen hakkında gerekli bilgileri aldıktan sonra peşini bırakacaklarını aksi taktirde ise başına geleceklerden sorumlu olmadıkları tehdidini savurdu.

Yine İstanbul Levent’te Demokratik Gençlik Hareketi (DGH) üyesi Eren Sayılgan, çalıştığı iş yerinden çıktığı sırada iki polis tarafından önü kesildi. Polisler Sayılgan’ı tehdit ederek, ajanlaştırmak istediler. Sayılgan’a katıldığı Kobanê’ye destek eyleminden fotoğraflar gösteren polisler, “Eylemlere katıdığını biliyoruz. Kobanê eylemlerine dair fotoğrafların var. Bize bilgi aktarımında bulunacaksın” diyerek tehdit ettiler. Polislerin tehditleri üzerine demokratik hakkını kullanarak yasal eylemlere katıldığını belirten Sayılgan, “Eğer elinizde yasa dışı bir faaliyete katıldığıma dair delil varsa, gereğini yapın. Bu yaptığınız hukuksuzluktur” diyerek, haklarını savundu. Polis Sayılgan’ın ajanlaşma teklifini kabul etmemesi üzerine tehditlerin boyutunu giderek attırdı. Polisler son dönemde AKP İktidarının Meclisten anti-demokratik bir şekilde çıkarmaya çalıştığı “İç Güvenlik Yasası”ndan bahsederek, yasa çıktığı zaman polisin neler yapabileceğine dair ilk sinyalleri verdiler. Sayılgan’a “Yakında ‘İç Güvenlik Yasası’ çıkıyor, arada sende kaynarsın. Biz istesek seni evinden ailenin yanından da alırdık. Aileni düşün” diyen polisler, ajanlaştırma politikalarını hayata geçirmek için her yola başvurmayı ihmal etmediler.

BİZ BU SALDIRILARI İYİ BİLİYOR VE İYİ TANIYORUZ

Yüzünü halk kitlelerine dönmüş halkın haklı kavgasının yürütücüsü olan ve bu kavganın bir mevzisine dönüşen DHF üzerine yoğunlaşan bu saldırılar bizleri geri düşüremeyecek bizler bu kavgada bilinçli ve gönüllü birlikteliğimizle yılmadan mücadele etmeye devam edeceğimizi ilan ediyoruz. Demokratik haklar mücadelesini ve bu mücadelenin yürütücüsü DHF ‘yi hiçbir faşist baskı engelleyemez. DHF üye ve taraftarlarının başına gelecek her türlü sorundan kendi yasalarını bile tanımayan iktidar ve polisin sorumlu olduğunu beyan ediyor ve uyarıyoruz.

Bu yaşananlar münferit değildir. Yaşanan ve yaşanacak olan her türlü saldırı, gözaltında kayıp ve yargısız infazdan İstanbul Emniyet Müdürlüğü, İstanbul Valiliği, İçişleri Bakanlığı, devletin Başbakanı ve Cumhurbaşkanı bizzat sorumludur.

BASKILAR GÖZALTILAR TUTUKLAMALAR BİZLERİ YILDIRAMAZ!

SUSMADIK SUSMAYACAĞIZ

DEMOKRATİK HAKLAR MÜCADELESİ ENGELLENEMEZ!

YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!

DEMOKRATİK HAKLAR FEDERASYONU”

Önceki İçerikAKP ve HDP ortak açıklama yaptı
Sonraki İçerik‘İç Güvenlik Yasa Paketi iptal edilsin!’