DİNCİ TÜRK USULU DEVLET

Irkçı-asimilasyoncu-dinci- gerici eğitime karşı, bilimsel-demokratik-anadilde eğitim hakkı için boykota, egemenlerin biber gazı-TOMA’lar geçidinde yine eksik olmadı.

Antep’te “haydi ulan” talimatlarıyla daha önceleri mülk dünyalarının korunmasında, sosyal taban olarak gördükleri, esnafın tutucu reflekslerini harekete geçiren RTE rejimi, bazı haklar talep ettiklerinde onlara da saldırdı.

Soykırım, katliam, tehcir, işkence ve  zindanlar makinesinin, genel karakteristik vahşeti karşısında bunlar ne ki?? Burada önemli olan şu (Yeni Türkiye ) denilen, yeni Osmanlı rejiminin kodları.’’ (“İç Güvenlik Paketi’’ , “kamu düzeni’’ adına, fiilen uygulanan ve yıllarca meşrulaştırılacak olan  sürekli sıkıyönetim. AKP kumandalı devletin, RTE sultanlığına çıkarılmasında, tüm mekanizmaların kutsal liderliğin ihtiyaçlarına göre şekillendirilerek Pederşahi yönetim biçimi. Fiiliyat zaten budur. Faşist diktatörlüğün sadece adından bahsettiği aslında sözde ‘kuvvetler ayrılığı’ bile, bir lükstü,’ayak bağı’ydı. Bilinen Başkanlık Sistemleri)de olmaz.. Hiçbir kontrol, egemenler paylaşımı denge mekanizmalarına takılmayacak, yasama ,yürütme ve  yargıyla uğraşmayacak Türk usulü bir Sultanlık rejimi. Tekfirci Seleficiliğin Türk versiyonu. Mussoloni -Hitler -Kemal ruhunun yeşil varyantı.

Dinci, rantçı, Sünni Türk tekçi şebekenin deformasyon, manipülasyon ve bilgi kirliliğiyle sunduğu (ileri demokrasi) yönetim, muazzam kırılgan fay hatları üzerindedir. Roboski IŞİD’li katliam cihazı çözümlü katliam oyalama tasfiye planlarıyla uzun vadede sürdürülemezliğini bildikleri yönetimlerine karşı halkların meşru direnme hak ve meşru görev savunma savaşına karşı, egemenler cephesinin iç savaş hazırlıklarında mevzilerini tahkim için yanılsamalardan kopmayanları tahkim edilmiş eylemsizlik sınırına çivileme gayretindedir.

(İç güvenlik paket) leri bu stratejilerinin halkasıdır “makul şüphe” , “önleyici tedbirler” adına uygulananlar, iç savaşa göre egemenler cephesini mevzilendirme pratiğidir. Ezilen ulus inanç ve emekçilere zaten dayatılmış sürdürülen haksız savaşta, yeni bir merhale olan haksız savaşta, muhafazakâr dinci gericilik, sekülerizm düşmanı monist tekçiliğini OHAL uygulamasını genele yayarak tahkim etmektedir. Düşünceyi ifade hakkı bir yana, düzen içi gösteri toplantılarına da tahammül yok. Grev yasakları somut örnektir. Genel stratejileri, güvenlikçi devlet politikalarıdır.

Burjuva düzenlerde seçimler, halkın iradesini ortaya koyması değil, majestelerin hangi kesimlerince ezilmeye razı olduklarını saptama anketidir. Türkiye’de RTE mutlak hâkimiyet planıyla yapılacak seçimlerde egemen sınıfların diğer kliklerinin bile manipüle edildikleri bir çadır tiyatrosu sergilenmektedir. RTE saray yönetimi, çoğunlukçu parti devletle de yetinmemekte ve tek adam mutlak hâkimiyeti istemektedir. Merkez Bankası’na müdahalede görülebileceği gibi şekli özerkliklere de tahammül edilmemekte aksine geleneksel mağduriyet oyunlarıyla ve üstelik faiz vurguncusu spelatörlüğünü başka yerlere fatura etmektedir.

Parlamenter demokrasi ve Başkanlık ikilemi çerçevesinde sürdürülen rejim tartışmaları aldatmacadır. İki biçim özü aynı olan burjuva diktatörlüğüdür. Coğrafyamızın tarihsel, iktisadi ve siyasal koşullarında faşizm T.C.devletinin gerçeğidir. Hepsi bu. Elbette seçimlere ilişkin taktik ayrıca ele alınacaktır. Genel stratejik yönelimimiz, faşizme, her tür burjuva temsili parlamenter ya da diğer tüm biçimlere, bürokratik merkezi üniter burjuva devlete karşı, proletarya ve emekçilerin doğrudan katılımıyla her üretim birimi, yerelden bölgesele kendi kendini doğrudan yönetendir alternatifimiz. Komün, Konsey ve Sovyetlerin koordinasyonu olan denetlenebilir merkezileşme. Düzeni aşmayan ve onun çeperinde eklemlenmiş reformcu kantonculuk değil.     

Önceki İçerikBaşkanlık sistemi tartışmaları
Sonraki İçerikGÜNÜN CAN ALICI MESELESİ