DKH 3. Kurultayı sonuç bildirgesi açıklandı

Demokratik Kadın Hareketi (DKH), 13-14 Şubat’ta Yüz Çiçek Açsın Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdiği 3. Kurultay sonuç bildirgesini yayınladı

İSTANBUL (22.02.2016)-  DKH ‘Kadın Yönetime Kadın İktidara’ şiarıyla 13-14 Şubat’ta İstanbul’da gerçekleştirdiği 3. Kurultayın sonuç bildirgesini yayınladı. Yayınlanan bildirgeyi okurlarımızla paylaşıyoruz:

“Demokratik Kadın Hareketi olarak “Kadın Yönetime Kadın İktidara” şiarıyla 13-14 Şubat tarihinde Yüz Çiçek Açsın Kültür Merkezi’nde 3. Kurultayımızı gerçekleştirmiş bulunmaktayız. AKP iktidarı ile kadına yönelik saldırıların günbegün arttığı, yürütülen savaş konsepti politikaları içerisinde ilk olarak direnen ve militan kadınların hedef alındığı, emeği sermaye çarklarına sıkıştırılan kadınların esnek ve güvencesiz koşullarda çalıştırıldığı, devletin saygın tutum ve iyi hal indirimleriyle kadınların katlinin teşvik edilip meşrulaştırıldığı günümüz coğrafyasında Demokratik Kadın Hareketi olarak kadın mücadelesi cephesinden örgütlemiş olduğumuz 3. Kurultayımız başarıyla sonuçlanmıştır. Gerçekleştirdiğimiz Kurultay fikir öncümüz olan komünist kadın Berna Saygılı Ünsal başta olmak üzere, özelde Kürdistan coğrafyasında çıplak bedenleriyle mücadeleyi büyüten genel de ise devrim, sosyalizm ve komünizm mücadelesi içerisinde kadının cüretini ve mücadele azmini alanlara taşıyan tüm kadınlara atfedilmiştir.

            Demokratik Kadın Hareketi olarak ‘Kadın Yönetime Kadın İktidara’ şiarı ile kadınların başta mücadele alanları olmak üzere yaşamın her alanında öncüleşme, önderleşme ve özgürleşme mücadelesini önemli bir adım olarak değerlendiriyor ve bir bütün kadın mücadelesi cephesinde önderleşme iddiamızı ve ısrarımızı 3. Kurultayımızla birlikte daha da güçlü vurguluyoruz.

            İki gün süren Kurultay programımızda ilk günü DKH program tartışmalarına ayırırken, ikinci gün de ise “Güncel-Siyasal Gelişmeler”, “Medya ve Eril Dil” ve “Seks İşçiliği” olmak üzere üç ana başlıkta sunumlar gerçekleştirdik. Demokratik Kadın Hareketi Kurultay tartışmalarımız içerisinde tartışıp sonuca bağladığımız başlıca konularımız şöyle;

*Demokratik Kadın Hareketi’nin politik mücadele örgütü olduğu vurgusu yapıldı ve politik duruşunun ana ekseni sosyalizm olarak programlaştırıldı. Bununla birlikte eril zihniyete kaynaklık eden tüm toplumsal sistemlere karşı mücadelenin esas alındığı vurgulandı.

 *Özel mülkiyet dünyasının yarattığı yoksulluk, işsizlik, hak ihlalleri vb. tüm sonuçlara karşı tavır alan; işçi ve emekçilerin, ezilen halk ve ulusların yanında saf tutan ve kendisini bu doğrultuda yürütülen toplumsal kurtuluş mücadelesinin öznesi olarak gören bir hareket olduğu ve kadınların ulusal kimliğinden ötürü baskı altına alınmasına karşı çıkarak ulusların kendi kaderini tayin hakkını koşulsuz-şartsız kabul ettiği, bu hakkın çiğnenmesi durumunda her türlü ilhak ve işgale karşı çıkılacağı ifade edildi.

*Eril zihniyetin yaşam bulduğu tüm toplumsal koşullarda kadının kimliği üzerinden cezalandırıldığı, devletten, yargıdan, eğitim ve sağlık sisteminden tutalım da bir bütün olarak sistemi oluşturan tüm kurumların eril olduğu bir düzende kota ve pozitif ayrımcılığı uygulanması gereken bir yöntem olarak tartışıp, bu doğrultuda mücadele ettiği bütün alanlarda kadına yönelik kota ve pozitif ayrımcılık uygulamasını esas alacağını ve bunun pratikte hayat bulması için tüm koşulların zorlayacağı karar altına aldı.

*Demokratik Kadın Hareketi, programı çerçevesinde mücadele yürüttüğü bütün alanlarda kadın iradesini esas alan uygulamaların hayata geçirilmesi gerektiğini ve bu iradeyi bir biçimi ile yok sayan bütün erkek egemen anlayışlara karşı mücadelenin esas olduğunu belirtti.

*Homofobi ve transfobi üzerinden gerçekleştirilen tartışmalar sonrası LGBTİ’lerin hem toplumsal yaşamdan hem de politik alandan uzaklaştırıldığı ifade edilerek tüm örgütlülüklerinde LGBTİ’lere direk temsiliyet hakkının tanındığı programlaştırıldı.

*Zorunlu olarak seks işçiliği yapan kadınlara yeni meslek alanları açılmasını talep ederek; zorunlu seks işçiliğinin koşullarının ortadan kalkması ve bunun yanında seks işçiliğini bir işçilik biçimi olarak görerek alanda çalışanların sendikal taleplerinin destekleneceği ifade edildi.

* Erkek ve erkek devlet şiddetine karşı kadınların ve tüm ezilenlerin özsavunma geliştirmesini bir hak olarak görüp, bu hakkı koşulsuz-şartsız desteklediğini ve pratikleştireceğini tartışmalar sonucunda karara bağladı.

Program tartışmalarının yanı sıra Demokratik Kadın Hareketi olarak oluşturduğumuz dönemsel planlamamız ise şöyle:

*8 Mart’ta kadın örgütlülüğümüzün bulunduğu her alanda kadının rengini alanlara taşımak,

 

*Kürdistan’da yürütülen katliam ve imha politikalarına karşı kadın cephesinden eylemlilikler örgütlemek,

*Kadınların öz mücadelelerini yürütebileceği merkezi kadın meclisleri oluşturmak,

*Kadın bültenini tekrardan hayata geçirerek kadınların mücadele pratiklerine ve genel-güncel siyasete dair politikalar üretip geniş kitlelere ulaştırmak dönemsel planlamalar olarak deklare edildi.

 

Demokratik Kadın Hareketi olarak 3. Kurultayımızdan ve örgütlülüğümüzden aldığımız perspektif ve güçle; susmayacağımızı, yılmayacağımızı ve mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha haykırıyoruz. Bizler, özgür ve eşit dünya mücadelemizi bulunduğumuz her alanda sürdüreceğiz. Tüm kadınlara çağrımızdır; gelin birlikte omuzlayalım yüzyıllardır süren kavgamızı! 

 

Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz

Kadın Yönetime Kadın İktidara

Jin, Jîyan, Azadî
Yaşasın Kadın Dayanışması

                                                                                Demokratik Kadın Hareketi”

 

 

 

Önceki İçerikSiyasi krizin gölgesinde kalan ekonomik kriz
Sonraki İçerikFaşizmin sosyal dayanağı