Ezilen Kürt ulusunun onurlu mücadelesini sahiplenelim!

Tüm mücadele alanlarında başta Kürt Ulusal Hareketi olmak üzere, diğer tüm devrimci ve demokratik güçlerle birlikte ezilen Kürt ulusuna yönelik barbarca saldırganlığa karşı, birleşik ve güçlü bir sahiplenme ve karşı koyuş örgütlenmelidir. Bu gündemle yapılan tüm eylem ve etkinliklere Maoist Komünistler kendi bağımsız devrimci siyasal çizgileriyle kayıtsız şartsız katılmalıdır

HABER MERKEZİ (02.10.2014)- Büyük bir tarihi haksızlığa uğratılıp kendi kaderini tayin etme hakkı zorla gaspedilerek dört parçaya bölünen Kürdistan üzerindeki işgal, ilhak ve türlü saldırganlık politikaları, pervasız biçimde devam etmektedir. Coğrafyası, dili, kültürü yani tüm insani değerleri ayaklar altına alınarak çiğnenen, soykırım ve katliamlarla yok edilmeye çalışılan, milli zulme ve zorbalığa karşı ’’isyan etmek meşrudur’’ bilinciyle meydan okuyan ve binlerce, on binlerce oğlunu, kızını, anasını, babasını ulusal kurtuluş mücadelesinde yitiren, bedeller ödeyen, ödeten, değerler yaratan mazlum bir ulus ve Kürdistan gerçeğiyle karşı karşıyayız. Burada amacımız Kürt ulusal mücadelesinin genel bir analizini yapmak değildir yada Kürt ulusunun yaşadığı zulmü ve direnişi de anlatmak değildir. Ki buna ihtiyaç olduğunu da düşünmüyoruz. Keza ezilen Kürt ulusunun yaşadığı milli zulüm ve gösterdiği tarihsel devrimci direniş, bizler ve halklarımız tarafından alenen bilinen bilinçli bir olgudur. Giriş bölümünde kısacada olsa değinmemiz, tarihsel ve güncel öneminden dolayı tekrar bir vurgu yapma zorunluluğundandır. Çağrımızın esas amacı tarihsel bir sorun olarak güncelde devam eden ve tüm toplumsal katmanların gündemini meşgul eden ezilen Kürt ulusunun onurlu, demokratik ve meşru mücadelesinin sahiplenilmesi ve görevlerimiz bağlamında yapacaklarımız ve eksikliklerimize vurgu yapan bir muhteva içerecektir.

Genelde ezilen uluslar ve milliyetler, özelde ise Kürt ulusal sorununda tüm gerici ve şoven paradigmaları parçalayarak devrimci komünist bir çığır açan ve Kürt ulusal sorununda Marksist- Leninist- Maoist bir tavır ortaya koyan komünist önder Kaypakkaya bugün de temel doğrultumuzdur. Kürt ulusal sorununun devrimci tarzda ele alınışı ve komünistlerin görevleri bağlamında ortaya koyduğu devrimci siyasal tespitler bugün de bayraklaştırılması gereken temel yönelimimizdir. Ki Maoist Komünistler gerçekleştirdiği 1. 2. ve 3. Kongrelerinde Kaypakkayanın Kürt ulusal sorununda ortaya koyduğu bilimsel devrimci komünist paradigmayı daha da geliştirerek ileri bir yönelim ortaya çıkarmıştır. Kürt ulusal sorununun çözümüne dair burjuva-liberal fikriyatın hakim olduğu bir konjonktürdeMaoist Komünistlerin 3. Kongresinde geliştirdiği Birleşik Devrimci Sosyalist Kürdistan şiarı, en ileri devrimci çözümü ve yönelimi ifade etmektedir. Bu ileri yanlarla birlikte Maoist Komünistlerin Kürt ulusal sorununda kendi devrimci görev ve sorumluluklarını esasta yerine getiremediği ve rolünü oynayamadığı da özeleştirisi verilen bir eksiklik ve devrimci yaklaşım olarak vurgulanmıştır.

Maoist Komünistler tüm alanlarda direniş ve mücadele içerisinde olmalıdır

Ezilen Kürt ulusu bugün yine zulüm altındadır. İşgal edilmiş ve toprakları çoraklaştırılmış bir coğrafya olan Kürdistan yine kan revan içindedir. İşgalci ve gerici barbarların postal sesleri Kürdistan’da yükselmektedir. De Lori Lori sesleri tüm cihanda yankılanmaktadır. Direnişle özdeşleşen acılı Kürt analarının ağıt ve feryatları ciğerleri dağlamaktadır. Bıyıkları daha henüz terlememiş Kürt oğullarının ve sevdasını henüz yaşayamamış Kürt kızlarının cansız bedenleri bir bir toprağa düşmektedir. Ya çocuklara ne demeli, hangi kalem, hangi feryat, hangi öfke, hangi şiir ve hangi ağıt çocukların gülüşünü, masumiyetini ve yaşama olan umudunu anlatabilir, hangi yürek çocukların bedeninin bombalarla dağlanmasına dayanabilir…

Kürdistan’daki milli zulüm ve zorbalığa karşı herkesten önce Maoist Komünistler karşı çıkmalıdır. Ezilen Kürt ulusunun onurlu ve meşru mücadelesini herkesten önce Maoist Komünistler sahiplenmeldir. Ezilen Kürt ulusunun acısını, feryadını ve çığlığını herkesten önce Maoist Komünistler hissetmelidir. Ezilen Kürt ulusunun ilerici ve devrimci isyanını herkesten önce Maoist Komünistler kuşanmalıdır. Ezilen Kürt ulusunun acılarının hesabını herkesten önce Maoist Komünistler sormalıdır…

Ezilen Kürt ulusunun meşru, demokratik mücadelesi, işgal ve ilhak edilmiş Kürdistan gerçekliği devrimci bir yönelimle ilişkilenmeyen ve buluşamayan bir devrim hareketinin gelişme şansı yoktur. Hiçbir ideolojik ve politik eleştiri ve kaygı Maoist Komünistlerin ezilen Kürt ulusal sorunu noktasındaki görev ve sorumluluklarının önüne çıkarılamaz. Ve bugün Rojava, Şengal ve Kobani’ nin sesine herkesten önce Maoist Komünistler kulak vermelidir. Bu devrimci perspektif ve yönelim ışığında Maoist Komünistler bulunduğu tüm alanlarda bütün örgütlü güçleriyle sahnede yani direniş ve mücadele içerisinde olmak zorundadır. Tüm mücadele alanlarında başta Kürt Ulusal Hareketi olmak üzere, diğer tüm devrimci ve demokratik güçlerle birlikte ezilen Kürt ulusuna yönelik barbarca saldırganlığa karşı, birleşik ve güçlü bir sahiplenme ve karşı koyuş örgütlenmelidir. Bu gündemle yapılan tüm eylem ve etkinliklere Maoist Komünistler kendi bağımsız devrimci siyasal çizgileriyle kayıtsız şartsız katılmalıdır. Ya tarihsel devrimci görev ve rolümüzü oynayacağız ya da seyredeceğiz. Seyretmenin Maoist Komünistler açısından hiçbir meşruluğu ve gerekçesi olamaz. O halde görevlerimize dört elle sarılalım.

 

 

Önceki İçerikKadınlar tezkereye karşı Boğaziçi Köprüsü’nde eylemdeydi
Sonraki İçerikSavaş tezkeresi dün Meclisten geçti