HDP Parlamento dışı toplumsal mücadeleyi esas almalıdır

HDP, parlamenter mücadele ile parlamento dışı mücadeleyi ustalıklı bir şekilde birleştirdiği müddetçe güçlenecektir. Yapamazsa TİP’in akibetine uğrar. TİP, parlamenter mücadeleyi esas aldı. Asıl mücadeleye, yani parlamento dışı mücadeleye sırtını döndü

HABER MERKEZİ(11.06.2015)-7 Haziran genel seçimlerine ilişkin Devrimci Aydın ve yazar Muzeffer Oruçoğlu ile gerçekleştirdigimiz söyleşiyi yayınlıyoruz.

Halkın Günlügü: Öncesi ve sonrasıyla 7 Haziran genel seçimlerini nasıl degerlendiriyorsunuz?

Muzeffer Oruçoğlu: AKP’nin seçimi kaybetmesi, iktidarını tartışılır hale getirdi. Devlet ise öteden beri, alan hakimiyetini, Kürdistan’da bir iç savaş çıkararak, hakem rolünde, yeniden  kurma hayalini kuruyor. Şu anda, “Benim olmadığım yerde kaos var!” diye bağırıyor AKP; devlet kaosunu körüklüyor ve onu, “Bakın bize yeterli oy vermediniz, kaos geldi,” propagandasıyla kullanıp, güç toplamaya çalışıyor. Şimdiye kadar, ateş kes anlaşmasını baltalamaya çalışan burjuva muhalefet, AKP’ye rağmen yeni bir hükümet kurma durumunda, kendisini savaşa savurup zayıf düşürmeyecek, yeni bir “idareyi maslahat Kürdistan taktiği” arayışı içine de girmiş oldu. 

   Egemen sınıfların rakip kanatları,  Kürdistan sorununu çözmeye yanaşmadılar hiçbir zaman. Bu sorunu, birbirlerini alt etmek için kullanmaya çalıştılar hep. Şeçim sonrasında da kullanmaya çalışıyorlar. Bu çirkin oyundan, büyük yıkımlar, büyük göçler, büyük acıla çıktı ortaya. Ama bir şey daha çıktı; ayak altında kalan, kendini inkar eden, yalvaran bir Kürdistan değil, toparlanan, ayağa kalkan, BEN DE VARIM diyen bir Kürdistan.

 Demokrasi, geniş yığınlara Kürdistan ve diğer milliyetler, inançlar sorununu kavratmadan kurulamaz. 

HG: Seçimlerden sonra ortaya çıkan siyasal sonucu ve olasılıkları nasıl görüyorsunuz?

MO:Egemen sınıflar, iki büyük partinin koalisyonundan yanadırlar. Asıl tercihleri bu. Diğer ihtimaller, HDP destekli CHP- MHP koalisyonu, AKP-MHP koalisyonu veya CHP azınlık hükümeti. Kürdistan’da, devlet savaşa karar vermedikçe, gerillanın bir savaş çıkaracağına ihtimal vermiyorum. Kitleler oylarını önemli ölçüde HDP’nin samimi barış politikasına verdiler. Kürt direnişi bunun farkındadır.

HG: HDP ve diğer devrimci,demokratik güçlerin bundan sonraki izleyeceği politika nasıl olmalıdır?

MO:HDP, parlamenter mücadele ile parlamento dışı mücadeleyi ustalıklı bir şekilde birleştirdiği müddetçe güçlenecektir. Yapamazsa TİP’in akibetine uğrar. TİP, parlamenter mücadeleyi esas aldı. Asıl mücadeleye, yani parlamento dışı mücadeleye sırtını döndü. Küçülmekten kurtulamadı tabi. Giderek dağıldı. HDP’yi canlı tutacak olan asıl öge, Kürtlerin yaktığı ateş ile Anadolu ve Mezopotamyadaki yığınların mücadeleleri olacaktır. HDP bu güçlere, susun, uslu durun, provakasyonlara gelmeyin, dediği müddetçe küçülecektir. Umarım bunu yapmaz. Yığın mücadelelerinin önünde yer alır. Ve umarım, Devletle sürüncemeli, belirsiz, gizli fiskoslara girmez; parlamento içinde, yeni demokratik hakların tanınması ve faşist yasaların kaldırılması yönünde, açık ve kararlı bir mücadele yürütür, müttefiklerini çoğaltır.

 

 

Önceki İçerik6. Trans Onur Haftası ‘Bize bir yasa lazım’ şiarıyla düzenleniyor
Sonraki İçerikMKP/PHG’den Altınbilek ve Yıldırım açıklaması