Kadın biatın tanrıçası değil özgürlüğün öznesidir

Örgütlenme seferberliği olarak kadının kendi özgün örgütlerini yaratma noktasında ısrarcı bir tutum izlemek durumundayız. Bu hem partinin kadın politikasını ilerletecek hem partide kadın yöneliminin derinleşmesine gelişmesi ve erkek egemen çizginin dönüştürülmesi bağlamında olumlu sonuçlar yaratacaktır

Egemenlerin ilk düşürüşüne maruz kalan doğa ve kadındır. Bu insanın düşürülüşünün temelini oluşturmuş ve sınıfcı erkek egemen zihniyetiyle insanlığın düşürülüşüne dönüşerek ilerlemiştir. Kadın ve doğa insanlığın özgürlük temelinde büyük bir anlama ve var oluş gerçeğine sahiptir. Toplumsal özgürlüğün yolu bu iki büyük olgunun özgürlüğünü gerekli kılmaktadır.  Sınıflı ve erkek egemen ilişkiler politik devrimlerin daha ilerisinde büyük zihniyet devimlerini gerekli ve zorunlu kılmaktadır.

Bu kökleştirilmiş esaret çizgisi, ancak ve ancak büyük alt üst edici düşün ve pratik dönüşüm hareket ve tarzlarıyla giderilebilir. Sorunun köklülüğü ve tarihsel süreç içerisinde sürekli ağırlaştırılmış bir yapıya dönüşmesi, stratejik bakış açıları ve pratik gerçekleştirimleri gerektirmektedir. Kadın sorunu temel bir toplumsal özgürlük sorunudur. Kadın sorunu bu bakış açısından ele alınmadı mı bunun gereği geleneksel egemen erkek merkezli tasavvur aşılmadan ve alışkanlık üretim ve sosyal değerler, etik ahlak moral değerlerinde davranılmadı mı, kadının kurtuluşsuz yaşama mahkum eden algılarla insanlığın özgürleştirilmesi gerçekleştirilemez.

Kadın sorunun ağır doğası ve özgürlüksüzlüğe mahkumiyet ona bütün yüzeysel özgürlük yaklaşımlarını boğar. Bu anlamda tarihsel çözümle güncel dünyayı çözümleme gelecek dünya yaratımı çok köklü eleştiri ve öz eleştirel yaklaşımı gerektirmektedir.

Tanımlama olarak ezilenlerin ezileni olarak düşürülüşün boyutu işaret edilmesine karşın kadın çalışmaları ve kadın hareketinin dar sularda boğulmasını bizzat pratik örgütsel hat ve yüzeysel sabırsızlık ve içerisinde kendimizin yarattığına dair de önemli bir gerçeğimiz bulunmaktadır. Bu kadın sorunu hakkında çözümleme sorunlarının boyutunu işaret ederken aynı zamanda diğer sorunlarda baş gösteren zihniyet ve anlayış kopuşunun gerçekleştirilmesi noktasındaki zayıf çabanın da önemli etkisi bulunmaktadır. Bir kopuş süreci ve gelişen bir kadın hareketi için toplumsal çözümlemeleri hem geliştirmek hem de örgüt yaşamında sosyal yaşamda ve ölçütlerde olgunlaştırmak durumundayız.

Kadın çıkışını geliştirmek için örgüt yaşamının yapılandırılmasında kültür düşün teori ve uygulamalarda bu çıkışı temellendirip partinin özgürlük yürüyüşünü geliştirmek durumundayız. Kadın özgürlük pratiği ve zihniyeti partinin özgürlük algısı ve projesinde ruhsal önderliktir. Yaşamın ilk özgürlük gerçeğiyle doğru bağ kurmak bu ruhun açığa çıkarılması ve sürekli olarak uygulamalar zemininde geliştirilmesini gerekli kılmaktadır. Kadının yönetime ve kadının iktidara şiarı tarihsel zorunlukların dönüştürülmesi için insanın toplumsal temeli ile özgürlük yönelimi bağlamında kurulan doğru yaklaşımın ifadesidir.

Bu anlamıyla dönemin kadın politik örgütsel çalışmalarına sıkıştırtılıp taktiksel bir algı derekesine düşürülmemelidir. Günün özgürleştirilmesi kesinkes gerekli iken bu kaba anlamıyla dönem için ortaya sürülen bir yaklaşım değildir. Bu bizzat insanın düşürülüşün iki temel yanıyla doğru akıl bağının kurulması olarak ele alınmalıdır.

Kadın çıkışı özgürlük çıkışının ana motorlarındandır. Kadın çıkışı zihniyet çıkışı olarak arkaik aklın zihniyetin ve uygulamanın tarihsel mahkumiyeti olarak özgürlük çıkışıdır.

Kadın yönetime kadın iktidara

Kadın hareketinin örgütsel olarak kendini yapılandırarak ilerlemesi kendi deneyiminden köklü öğrenmeyi ve devrimci teorik kavrayışın eleştirel dönüşümü bir arada yürütmek durumdadır.

Kendi deneyime yasalanmadıkça eleştirel aklı geliştirmesinin mümkünatı yoktur. Örgütlenmek hayatın özgürlük yönelimi açısından elzemdir. Her kadın örgütlenme ile özgürlük arasındaki bağın birliğini daha derinleştirmesi gerekmektedir. Toplumsal olanın toplumsal var edişi bağlamında örgüt bir dönüşüm ve dönüştürücü olarak kendi ve toplum aklına doğru duruş için gerekli olan araçtır. Kadın için örgüt büyük dönüşümün nüvesi olarak ele alınmalı ve örgütü dönüştürerek ilerlemeyi toplumsal algı anlayış zihniyet ve uygulamaların dönüştürülmesine aracı haline getirmelidir.

Söz her zaman eylemden daha kolay gibi gözükse söz eylemin anlamı bağlamında büyük kopuştur. Eylem sözün canıdır. Kadının parti içerisinde ve örgütlenmelerinde yönetim kademelerine gelmesi hem kadının özgürlük projesini güçlendirecek hem de partinin özgürlük yönelimini güçlendirecektir.

Kadının yönetime gelmesi önündeki fiili bütün engeller parti ve kadın örgütü Maoist Kadınlar Birliği (MKB) tarafından pratik adımlar ve çözümlemelerle geriletilerek kadın çıkışı için uygulanması gerekli olan kotalar ve politikalar özgünleştirilerek geliştirilmelidir. Kadının MKB dışında örgütlenmeleri ve parti komitelerinde katın zorunluğu için ve bunun gerçekleşmesi için ek programlar geliştirilerek uygulanmalıdır.

Kendi gerçeğini özgürlük duruşu ve komünizm ruhuyla gerçekleştiren kadın ve toplumsal hareketin devrimci ilerleyişi durdurulamaz kazanımları yaratacaktır. İktidarlaşmanın stratejik toplumsal boyutu sağlam şekilde ele alınmalıdır. İktidarlaşma bir dönüşüm hareketidir. İktidarlaşma toplumsal eşitsizliklerin yok ediliş hareketidir. Algı ve zihniyet alışkanlıkların kültür devrimleri perspektifi olarak geliştirilip uygulanmasıdır. Kadının iktidarlaşması özgürlüğün boyut derinliğidir. Bu mana kadın çıkışı ve kadının yönetimlerde varlığı ve iktidar bilincinin yapılandırılması ve gelecek toplum tasavvurunun ilerletilip özgürlük yöneliminin derinleştirilmesi özgür dünya ve özgür insanlık yönelimi bağlamında büyük bir değere sahiptir. Ve insanlığın ahlak moral ve etik değerleri için zorunlu bir durumdur.

Parti örgütleri parti militan ve taraftarları parti içinden başlayıp kitlesine yayılan oradan da tüm toplumsal ilişki ve anlayışları değiştiren ve dönüştüren bir yaklaşımla bu gerçeği ele almak durumundadır. Kadın çıkışının parti devrim ve komünizm çıkışı anlamında bütünsel özünü kavramalı ve kadın çalışmaları ve kadın yoldaşların özgünlüklerine doğru yaklaşmalıdır.

Sen beni değiştir temelindeki yaklaşımlar geri ve kendine topluma ve geleceğe doğru yaklaşmamaktır. Özgür olmayanın üzerinden bir özgürlük sahte ve gerçekçi değildir. Özgür olma hareketi büyük toplumsal anlam ve değişim taşımaktadır. Teoriye yüzeysel yaklaşımın var ettiği kaba sorunlu tutumların kadın çıkışını şekilsel ve eklektik kılmadaki rolü görülerek buna doğru temelde bir yaklaşım göstermek durumundayız. Kadının yönetim ve iktidar çıkışı devrimci ve en ileri çıkış olarak özümsenip geliştirilmelidir.

Kadının özgürlük duruşunu kendisi pratikleştirmeli

Örgütlen ve örgütle özgün örgütlerini oluşturma bunun için teorik çözümlemeleri ilerletme ve yeni örgütler inşa etmektir. Kendini örgütlemek örgütünü örgütlemekle sıkı bir bağı içermektedir. Kadın örgütleri politik örgütünü yaratma ve ilerletme kadın ve kültür kadın ve sanat kadın ve sosyal bilim kadın ve işçilik vb. toplumsal hayatın bütün alanlarında öz örgütlenmeleri yaratmaya seferber olmaktır. Kendini örgütleme sadece politik bir katılım olmayıp hayatın bütün bölümlerini içeren yaşamın bütün pınarlarından beslenme olarak tasavvur edilip bunda kadının özgürlük duruşunun kendini pratikleştirmesi olarak düşünülmelidir,  genelle yayılmayan ve toplumsal hayatın alanında derinleşmeyen özgünlüğünü bulma noktasında dezavantajlı durumu dönüştüremez.

Bu açıdan örgütlenme seferberliği olarak kadının kendi özgün örgütlerini yaratma noktasında ısrarcı bir tutum izlemek durumundayız. Bu hem partinin kadın politikasını ilerletecek hem partide kadın yöneliminin derinleşmesine gelişmesi ve erkek egemen çizginin dönüştürülmesi bağlamında olumlu sonuçlar yaratacaktır. Bu bağlamda derinlik yüzeyselliğin panzehiri olarak önemli bir temel rol oynamaktadır.

Öz örgütlerini inşa etmek ve teorik pratik gelişmelerin ilerletilmesi kadının devrimsel çıkışı bağlamında en özne hareketidir. Bu durum gerçekleştirilmeden devrimsel çıkış sağlanamaz. Ancak ki öz örgütlerinin hayatın toplamında alışkanlıklar ve geleneksel akılla mücadelesi gelecek toplum tasavvurunun kadın yaklaşımı ve deneyimi üzerinden özgürlük kapasitesini yükseltmekle devrimsel bir çıkışa dönüşecektir. Devrimsel çıkış politik tarzı da içine alan ama sadece onunla sınırlı olmayan ekonomik, kültürel,  askeri vb. alanlarda kendini var ediştir. 

Düşün kültür sanat alanında özgün tarz üslup ve yaklaşımların üretilmesi, gündelik hayatın geleneksel kalıplarına karşı, kurumsallaşan isyan duruşu olarak devrimsel bir muhtevaya sahiptir.

Devrimsel çıkışı önderliksel çıkışa yükseltmek projelerin yapılandırılmasında taktiklerin geliştirilmesinde organize yapının geliştirilmesi gibi genel alanla kadınların önderlik alanında devrimin teorik üretim ve pratik yürütücüsü mekanizmalarına dahil olmasıdır. Tüm bu yönelimle hem parti zeminde önemli ilerlemeler bütünlüklü olarak gelişme gösterecektir. Hem de kadının önderliksel yönelimi ile kadın devriminin tarihsel siyasal ideolojik kültürel yönelimi gelişecektir. Geçmişten gelen ve geleceğe gidişte var olan zihniyet alışkanlık ve üretim tarzının teorik yaklaşımın dönüşümü kadının bu bahsedilen çerçevelerde gelişen bir önderliksel çıkışa ihtiyaç duymaktadır. Önderliksel temelde yoğunlaşıp gelişen aktif çizginin tarihin halkalarını büyük bir isyan ve özgürlük paradigmasıyla yerle bir etmesi mümkün ve gerçekçidir.

Hayatı dönüştürmek için örgütlen örgütle devrimsel çıkışı önderliksel çıkışa dönüştür. Kadın devrimi ve toplumsal devrimin komünist ruhu açısından büyük yaratıcı ve sarsıcı bir anlam içermektedir. Mümkün ve gerçektir isyanımız özgürlük ruhunu ilerletecek ve temellerini güçlendirerek var edecektir.

Önceki İçerikBurjuva siyaset ilkeleri ve kasetlerle yapılan algı yönlendiriciliği
Sonraki İçerikKahrolsun halkın parasını çalan yiyiciler takımı!