“Kadının rengini yansıtacak bir döneme hazırlanıyoruz”

Kadının sadece annelik üzerinden tanımlandığı, katillerinin ‘ağır tahrik’ ve ‘iyi hal’ indirimleri ile ödüllendirildiği, örgütlü ve militan kadınların direk hedef alınarak katledildiği böylesi bir süreçte kurultayın “Kadın yönetime, Kadın iktidara” şiarı ile somutlaştırılması önemli bir yerde duruyordu. Kadını erkeğe bağımlı ve sadece ev içinde tanımlayan bir toplumsal düzenin karşısında Demokratik Kadın Hareketi olarak iddiamız yaşamın her alanında öncüleşmek, önderleşmek ve özgürleşmektir. Fikir öncümüz olan komünist kadın Berna Saygılı şahsında ölümsüzleşen kadınlarımızın bıraktığı mücadele mirasını daha ileriye taşımak öncüleşen, önderleşen ve özgürleşen kadını var edebilecek bir örgütlenme ile olacaktır. Bu perspektiften baktığımızda bu şiar hem nihai hedefimizi özetliyor hem de bulunduğumuz alanlarda ön açıcı olacak politikaların temelini hazırlıyor

HABER MERKEZİ(07-03-2016)-  Demokratik Kadın Hareketi’nin 13-14 Şubat tarihlerinde gerçekleştirmiş oldukları 3. Kurultayı hakkında gazetemizin 117. sayında “Kadının rengini yansıtacak bir döneme hazırlanıyoruz” başlığıyla yayınlanan röportajı okurlarımızla paylaşıyoruz.

Halkın Günlüğü Gazetesi: DKH olarak 13-14 Şubat’ta 3. Kurultayınızı gerçekleştirdiniz. Kurultay örgütleme sürecini anlatır mısınız?

Demokratik Kadın Hareketi: Kurultay örgütleme süreci bizim için yoğun bir süreçti. Uzun bir aradan sonra gerçekleştirdiğimiz kurultayımızda yeni gündemlerin tartışılması, süreç tahlili ve kadın hareketi olarak yeni politik yönelimimizi tartıştığımız bir alt kurultaylar süreci geçirdik. Bu kapsamda Kürdistan, Ege, İç Anadolu, Marmara alt kurultaylarını örgütledik. Alt kurultaylarda madde madde tartışılan programın yanı sıra; öz savunma, meclis örgütlenmeleri, seks işçiliği gibi konularda tartışılarak programlaştırıldı. Alt kurultay tartışmalarının bitmesinin ardından 13-14 Şubat tarihinde “Kadın yönetime, kadın iktidara” şiarı ile gerçekleştirdiğimiz kurultay, fikir öncümüz olan komünist kadın Berna Saygılı başta olmak üzere, özelde Kürdistan coğrafyasında çıplak bedenleriyle mücadeleyi büyütenlere ve mücadele içinde sonsuzluğa uğurladığımız tüm kadınlara atfedildi. İki gün süren kurultayın ilk günü program tartışmalarına ayrılırken ikinci gün ise “Güncel-Siyasal Gelişmeler”, “Medya ve Eril Dil” ve “ Seks İşçiliği” üzerine yapılan sunumların ardından son buldu.

H.G: Kurultayınızın ana şiarı “Kadın Yönetime, Kadın İktidara” idi. Bu şiar ile hedeflerinizi açıklar mısınız?

DKH: AKP iktidarı ile birlikte Türk, Sünni ve erkek iktidarın dışında kalan herkes oluşturulan saldırı konseptinin hedefi haline getirildi. Bu saldırılardan en fazla nasiplenen kesimlerin başında ise kadınlar geliyor. AKP iktidarı şahsında hayat bulan ırkçı, faşist, tekçi, erkek zihniyet kadın katliamlarının önüne geçmek bir yana katliamları meşrulaştıran ve artmasını sağlayan bir noktadan politika üretmeye devam ettiler. Kadını üretim içerisinde sadece ucuz iş gücü olarak gören bu zihniyet annelik dışında bir misyonu ise kadına layık görmedi.

Kadının sadece annelik üzerinden tanımlandığı, katillerinin ‘ağır tahrik’ ve ‘iyi hal’ indirimleri ile ödüllendirildiği, örgütlü ve militan kadınların direk hedef alınarak katledildiği böylesi bir süreçte kurultayın “Kadın Yönetime, Kadın İktidara” şiarı ile somutlaştırılması önemli bir yerde duruyordu. Kadını erkeğe bağımlı ve sadece ev içinde tanımlayan bir toplumsal düzenin karşısında Demokratik Kadın Hareketi olarak iddiamız yaşamın her alanında öncüleşmek, önderleşmek ve özgürleşmektir. Fikir öncümüz olan komünist kadın Berna Saygılı şahsında ölümsüzleşen kadınlarımızın bıraktığı mücadele mirasını daha ileriye taşımak öncüleşen, önderleşen ve özgürleşen kadını var edebilecek bir örgütlenme ile olacaktır. Bu perspektiften baktığımızda bu şiar hem nihai hedefimizi özetliyor hem de bulunduğumuz alanlarda ön açıcı olacak politikaların temelini hazırlıyor. Az evvel de bahsettiğimiz gibi şiarın 3 Kurultay’ın önemli hedefi; öncüleşmek, önderleşmek ve özgürleşmek

H.G: Bundan sonraki dönem planlamalarınız nelerdir?

DKH: Demokratik Kadın Hareketi olarak yeni dönemi büyük bir kampanya ile karşılamayı planlıyoruz. Bu kampanyanın esas amacı; kadın meclislerini oluşturmak ve daha geniş kadın kitlesine ulaşmak olacak. İşte tam da bu zorunluluktan yola çıkarak kadın meclislerini oluşturmak için kampanyalar örgütlemeyi önümüze koyduk. Kadın bültenini uzun zamandır çıkartamadık, yeni sürecimizin heyecanıyla bülten çalışmalarımız başlayacak. Kadının rengini yansıtacak bir döneme hazırlanıyoruz; kısacası yoğun bir dönem bizleri bekliyor.

H.G: Son olarak başta Kürdistan olmak üzere birçok alanda kadınlar sistematik saldırılara maruz kalıyor ve hedef haline getiriliyor buna dair ne söylemek istersiniz?

DKH: Devletin uyguladığı savaş konseptiyle birlikte Ağustos ayından bu yana toplam 81 kadın devlet tarafından katledildi. Ekin Wan ile başlayan süreç 57 yaşında 7 gün boyunca cenazesi sokakta bırakılan Taybet İnan ile devam etti. Kürt kadının verdiği görkemli direniş ile kadınlara yönelen saldırılar arttı. Ve bu süreçte sorgulayan, örgütlenen, öncüleşen tüm kadınlar hedef alınarak katledildi. Kürdistan’da hendek direnişinde katledilen kadınların yanı sıra Batı’da devrimci, militan kadınlar ev baskınlarında katledildi ve görüntüleri basına “sızdırıldı.” TC’nin tarihi kanlıdır. Biz nasıl ki kendi tarihimizden öğrenerek ilerliyorsak, TC’de kendi tarihinden biliyor örgütlenen kadınların neler yapabileceğini… Merallerden, Barbaralardan, Sakinelerden, Sabahatlardan, Sefagüllerden, Yelizlerden, Bernalardan biliyor kadının örgütlü gücünü. Ve bunu bildiğinden dolayı saldırılarını aynı sertlikle devam ettiriyor. Bu saldırılara verilecek en yerinde cevap ise; örgütlenmeyi geliştirmek ve yüzyıllardır süren kavgamızı büyütmek olacaktır.

Önceki İçerikErdal Ataş’tan kadın tutsaklarla ilgili soru önergesi
Sonraki İçerikFaşist diktatörlüklerin kanlı geleneği