‘Kahrolsun sendika ağaları’

 Direnişlerinin 106. Gününde DİSK Genel Merkezi’nde basın açıklaması düzenleyen Greif işçileri, DİSK’te sürdürdüğü direnişi bitirme kararı aldıklarını açıklarken, 106 gündür devam eden direniş sürecine dair bilgiler vererek süreci değerlendireceklerini ifade etti

HABER MERKEZİ (26.05.2014)- Greif işçileri, direnişlerinin 106. Gününde Şişli’de bulunan DİSK Genel Merkezi önünde yaptığı basın açıklamasıyla DİSK’te sürdürdükleri direnişi bitirme kararı aldıklarını belirterek mücadele sürecini değerlendireceklerini ve yeni eylemlerle mücadeleyi yükseltme kararlılığında olduklarını ifade etti.

Bugün saat 18.00’de “Ücretli Kölelik Düzenine Sendika Ağalarına Taşeron Sistemine Karşı Bu Daha Başlangıç Mücadeleye Devam” pankartını açan direnişteki Greif işçileri adına yapılan basın açıklamasında, Greif işçilerinin işçi sınıfının içerisinde tabandan örgütlenerek taşeronlara karşı mücadeleyi örgütlediği belirtildi.  Köleci çalışma koşullarına karşı mücadele yürüttüklerini aktaran işçiler, kaybedilmiş haklarını geri alabilmek ve onurlu mücadeleyi sürdürmek için direnişe başladıklarını anlattı.

‘İşçilerin Soma’daki direnişi sendikal bürokrasiye geri adım attırdı’

Soma’da yaşanan işçi katliamına da dikkat çeken Greif işçileri, iş güvencesi ve sağlığı önlemleri alınmadan çalıştırılan işçilerin katledilmesi karşısında sessiz kalmadıklarını belirterek Soma’ya giderek katliamda hayatını kaybeden işçilerin ailelerinin yanında olduklarını ve acılarını paylaştıklarını ifade etti. Soma’da maden işçilerinin direnişi sonucu sendika yöneticilerinin istifa etmek zorunda kaldığının belirtildiği basın açıklamasında, işçi sınıfının sendikal bürokrasiye karşı mücadeleyi yükselterek kazanımı elde ettiği kaydedildi.  

Açıklamada 106 gün önce başladıkları mücadelede Kavellerin direniş ruhunu kuşanarak şalterleri indirip fabrikayı işgal ettiklerini belirten işçiler, sendika ağalarının direnişin üzerinde baskı kurmak için her yolu denediğini kaydetti. 

‘Direnişimiz onların maskelerini indirdi’

Basın açıklaması şu ifadelerle devam etti: “İhanetin en kirli yüzünü gördük yine de şaşırmadık. Çünkü onları iyi tanıyorduk, hazırlıklarımızı da zaten ona göre yaptık. Ama sadece ihanetle boğuşmadık. Aynı zamanda ruhunu bürokrasiye teslim etmiş, onunla sarmaş dolaş olduğu halde devrimcilik taslayan DİSK bürokratları da bize sırt çevirdi. Bizim bürokratizme ve yasalcılığa prim vermeyen gözüpekliğimiz karşısında korkuya kapıldılar. Düzenden ve giderek budaklardan yana saf tuttular. Ellerinde tuttukları sınıfımıza ait imkanları bizden esirgediler, üstüne ihanetle de kol kanat gerdiler. Görev ve sorumluluklarına sahip çıkmadıkları gibi bizi de oyaladılar. Böylelikle de ihanetin şebekesinden de utanç verici bir teşekkür aldılar.

Direnişimiz onların maskelerini indirdi. DİSK’in içerisine düşürüldüğü içler acısı durumu gözler önüne serdi. Kaveller, Derbyler, Paşabahçeler, 15-16 Haziranları yaratan devrimci işçilerin canı ve emeği üzerinde yükselen DİSK’in bu bürokrat takımı tarafından nasıl da içinin boşaltıldığını açığa çıkardı.” 

‘Greif direnişçisi kadınlar en önde yürüyerek direnişi sonuna kadar sürdürme iradesini gösterdi’

106 günden bu yana yürüttükleri mücadeleye de dikkat çeken Greif işçileri, çeşitli eylemlerle mücadeleyi büyüttüklerini ve sendika ağalarını mücadelenin büyümesi karşısında korkuya kapıldığını belirterek taşeron köleliğine karşı tabandan gelerek örgütlendiklerini ve çok önemli bir enerji açığa çıkararak işçi sınıfının mücadeledeki kararlılığını ortaya çıkardıklarını belirtti.

Basın açıklaması şu ifadelerle devam etti: “Bu büyük mücadelenin sayıları az olsa dahi Greif’in emekçi kadınları ise büyük bir görev üstlendi. En önde yürüyerek direnişi sonuna kadar sürdürme iradesini de gösterdi. Greif’in emekçi kadınları onurun ve direncin örneği oldu.

Sınıf düşmanlarımız günler boyunca büyük bir korkunun içerisinde kıvranıp durdu. Onları soluksuz bıraktık. Böylelikle kendi davaları için birleşen ve sorumluluk alan işçilerin neler yapabileceğini gösterdik.

İşte böylesine yürekli ve her anı büyük mücadelelerle dolu bir direnişi kendi talepleri yönünden kazanmak fazlasıyla mümkündü. Bu olanağa en başından işgal eylemimizin polis operasyonuyla bitirildiği aşamaya kadar fazlasıyla sahiptik. Ancak sonuca ulaşmamız mümkün olamadı.

Çünkü sadece bir patronla değil, gerçekte Amerikan emperyalizmine ve onunla tam bir işbirliği içerisindeki sermaye sınıfı ve devletiyle mücadele ettik. Bu güçler Greif patronunun arkasında birleşerek bize karşı tam bir cephe oluşturdu. Şubat ayı içerisinde Greif CİO’sunun Türkiye’ye gelerek Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ile görüşmelerinde Zeybekçi, bu direnişi bitirmek için ellerinden geleni yapacaklarını söylemişti. Karşımızda emperyalizmin ve onun işbirlikçilerinin aklını, enerjisini ve gücünü gördük. Bunlar gerçekte son derece makul olan taleplerimizi karşılamak yerine, eylemimiz işçi sınıfına örnek olmasın, sömürü düzenlerinde bir gedik açılmasın ve taşeronluk sistemi çökmesin diye bizi ezmeye yöneldi. 

En sonunda gece yarısı operasyonuna da başvurdular. Üzerimize savaşa gelir gibi geldiler. Büyük bir zorbalıkla üzerimize çullandılar, işgalimizi kırdılar. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar hiçbir zaman onlara boyun eğmedik. Önden yaptıkları tehditlere, saldırılara ve satın almalara karşın hayatlarında hiç polisin vahşi yüzünü görmemiş onlarca arkadaşımız, barikatların arkasında dik durma yürekliliğini gösterdi. Öncesinde söylediğimiz gibi polis zoruyla ve ellerimiz kelepçeli ancak başımız dik olarak fabrikadan çıkarıldık.”

‘İşçiler zorla bir belge imzalatarak direnişin içini boşaltmaya çalıştılar’

Basın açıklaması sendikal bürokrasiye, taşeron kölelik sistemine karşı yürüttükleri mücadelenin deneyimlerinden öğrenerek önümüzdeki süreçte yapmayı düşündükleri eylemleri planlayacaklarını kaydederek işçi sınıfına karşı birleşen DİSK’in bürokratlarına ve sendika ağalarına karşı mücadeleyi yürütme kararlılığında olduklarını belirterek açıklamayı bitirdi.

Açıklamanın ardından söz alan direnişçi işçilerden biri, patronun kısa bir süre önce işçilerle görüşerek tazminatlarını vereceğini belirttiğini kaydederek ancak patron ile sendikal bürokrasinin tazminatların verildiğine dair bir belge ile direnişteki işçilerin ‘yasa dışı’ örgütlerin desteğinde sürdürülen direnişle kazanıldığı yönünde bir kağıt imzalamaları yönünde baskı yapıldığı öğrenildi. İşçiler patronların ve sendika ağalarının bu oyununa karşı örgütlü mücadeleden gelen güçleriyle mücadeleyi sürdürme kararlılığında olduklarını açıkladı. Patronun işçilerin bu kağıtları imzalamayarak direnişin arkasında durduklarını belirterek mücadeleyi sürdürme kararlılığında olduklarını açıkladı.

Basın açıklaması sırasında işçiler “İhanet edenler hesap verecek” , “Yaşasın onurlu direnişimiz” , “Kahrolsun taşeron köleliği” , “Yaşasın sınıf dayanışması” , “Kahrolsun sendika ağaları” , “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganlarını attı.

 

 

Önceki İçerikMayıs ayı şehitleri Amed’de düzenlenen panelle anıldı
Sonraki İçerikTaksim Dayanışması’ndan 31 Mayıs’a çağrı