Kaypakkaya Okmeydanı’nda anıldı! (Foto-Haber)

Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya, Demokratik Haklar Federasyonu tarafından düzenlenen bir yürüyüş ve etkinlikle anıldı. Anma yürüyüşü ve etkinliğine yüzlerce insan katıldı

İSTANBUL (18.05.2015) – Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya katledilişinin 42. Yılında Okmeydanı’nda anıldı. Demokratik Haklar Federasyonu (DHF) tarafından düzenlenen anmaya yüzlerce kişi katıldı.

Kaypakkaya anması için günlerdir İstanbul’un dört bir yanında çalışmalar yapılıyor, halk Kaypakkaya’yı anmaya davet ediliyordu.

Okmeydanı’nda anma yürüyüşü

Saat 18.00’de Okmeydanı MŞP Sağlık Ocağı’nın önünde buluşan kitle, buradan sloganlarla yürüyüşü başlattı. Yürüyüş sırasında, Demokratik Gençlik Hareketi (DGH) “Türkiye’nin geleceği çelikten yoğruluyor. Belki biz olmayacağız ama bu çelik aldığı suyu unutmayacak” pankartını açtı.

Yürüyüş sırasında Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın yanı sıra Mayıs ayı şehitleri de unutulmadı. Yürüyüş sırasında açılan bir başka pankart ise, “Mayıs’ın kızıllığında ölümsüzleştiler, Selam olsun dörtlere” idi.

Okmeydanı içerisinde yapılan yürüyüşte sık sık; “Önderimiz İbrahim Kaypakkaya”, “Bedel ödedik, bedel ödeteceğiz”, “Yaşasın devrimci dayanışma”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür”, “Şehid namırın”, “Mercan’dan bir ses, 17’ler ölmez”, “Katil devlet hesap verecek” sloganları atıldı.

Yürüyüşe Halkların Demokratik Partisi (HDP)’de destek verdi.

Okmeydanı’nda görkemli Kaypakkaya anması

Yapılan yürüyüş Okmeydanı Sibel Yalçın Parkı’nda son buldu. Yürüyüşün hemen ardından ise anma etkinliği başladı. Parkın etrafında, “Kaybedeceğin hiçbir şey yok, kazanacağın dünya var”, “18 Mayıs’ı unutma”, “Onu anmak onurdur”, “İbrahim Kaypakkaya’yı anmak onurdur, emperyalist saldırganlığa ve faşist teröre geçit vermeyeceğiz” pankartları asıldı.

Etkinlikte ilk olarak Şenol Akdağ sahne aldı. Şenol Akdağ’ın ardından DHF temsilcisi Serkan Eker konuşma yaptı.

Eker konuşmasında, “ Kaypakkaya yoldaşın işaret ettiği bilimsel sosyalizm yolunda yürüyenler aynı onun kadar işkencelerden geçirildi, sonu gelmez baskılara maruz kaldı ve katledildi.

Unutulmamalıdır ki, Kaypakkaya’yı devlet nazarında “suçlu” ve “tehlikeli” kılan ve katledilmesine gerekçe olan en temel neden, onun ülkemiz tarihi gerçeklerine yaklaşımında ki bilimsel sosyalist perspektiftir” ifadelerine yer verdi.

DHF temsilcisi Eker’in ardından Kadir Demir sahne aldı.

Kadir Demir’in ardından, Maoist Komünist Partisi dava tutsakları ve Maoist Kadın Birliği dava tutsaklarının ortak mesajı okundu. Hapishaneden gönderilen mesajda MKP ve MKB tutsakları; “Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya mücadele yaşamı içinde nerede bir direniş ve mücadele varsa orada yer almış, işçi sınıfının ve halkın mücadelesini büyütmenin kavgasını vermiştir” dendi. Ayrıca gönderilen mesajda, partinin bugüne değin birçok bedel ödediği ve ödemeye devam edeceği, partinin kızıl bayrağının yere düşülmesine asla izin verilmeyeceği ve bedeli ne olursa olsun kızıl sancağın sosyalist halk savaşıyla zafere taşınacağına vurgu yapıldı.

“Çakıllı yoldan gitmeyi severdi”

Tutsakların mesajının ardından ise sahneye Temel Demirer çıktı. Demirer konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “ Tatlı su solcularının, reformistlerin hiç sevmediği birisiydi. Devletin kayıtlarına “en tehlikeli” olarak not düşüldü.

Anasının değimiyle “Çakıllı yoldan gitmeyi sevendi.” Düz yoldan, açılan yoldan hiç gitmedi. Düşmanın karşısında nasıl dik durulur öğretti bize. Evet Alevileri savundu, kadınları savundu, Kürtlerin, Ermenilerin davalarını enternasyonalist bir komünist olarak savundu. Hem de bunu masa başında değil Diyarbakır zindanlarında düşmana karşı savundu.

Kaypakkaya hepimize komünist olmanın, devrimci olmanın ne demek olduğunu öğretti.

İbrahim şimdi Okmeydanı’nda isyanda, ayaklanıyor, İbrahim şimdi bildiri dağıtıyor, İbo şimdi Rojava’da savaşıyor. İbrahim üstümüzde kızıl bayrak olarak dalgalanıyor”

Etkinliğe Kıbrıslı devrimcilerde mesaj yolladılar. Kıbrıslı devrimciler mesajlarında; “Onlara sözümüz ve borcumuz, ülkemizde ve tüm dünyada sömürü çarklarını kırmak ve sömürüsüz, sınıfsız sosyalist ve devamında komünist düzeni inşa etmektir” dediler.

Kıbrıslı devrimcilerin mesajlarının ardından, Yeni Demokrasi Aileleri Birliği (YDAB) adına Yusuf Demirçivi konuşma yaptı. Yaptığı konuşmada, “Kaypakkaya işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin kurtuluş manifestosudur. Ve bizler bu manifesto ışığında sosyalist devrim perspektifi doğrultusunda egemenlerin korkulu rüyası olmaya devam edeceğiz. Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın şiarı ile; “fabrikalarda, sokakta, üniversitelerde direniş bayrağını devraldığımız şehit yoldaşlarımızın sesi soluğu olmaya devam edeceğiz” dedi.

Etkinliğe Halkların Demokratik Partisi İstanbul 2. Bölge milletvekili adayı Deniz Zarakolu ve 3. Bölge milletvekili adayı Ali Kenanoğlu’da katılarak kısa birer konuşma yaptılar. Her iki adayda konuşmasında ortak mücadele olmadan kurtuluşun olamayacağını ve hiçbir gücün onları İbrahim’in, Mazlum’un, Mahir’in, Deniz’in yolundan ayıramayacağına vurgu yaptılar.

‘O’nu anmak onun savunduğu dünyayı savunmaktır!’

Ardından sahne alan Grup Alamor, yaptıkları konuşmada; “Kaypakkaya’nın devrimci çizgisi 42. Ölümsüzlük yılında ezilen halklara ve sınıflara yol göstermeye devam ediyor. Onu ve tüm şehit düşen devrimcileri anmak özlemini duyduğumuz sınıfsız sömürüsüz dünya için verilen mücadeleye daha fazla sarılmaktan geçiyor. Biz başta ikincil cins olarak görülüp ezilen ve yok sayılan kadınlar olmak üzere, tüm ezilenleri hayatın her alanında kavgaya daha fazla omuz vermeye ve kendi savaşının savaşçısı olmaya çağırıyoruz” ifadelerine yer verdi.

Grup Alamor’un ezgilerinin ardından ise DHF-HDP ittifakının İstanbul 1. Bölge milletvekili adayı olan Erdal Ataş sahne aldı.

Erdal Ataş konuşmasında, Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’yı anmanın onun savunduğu dünyayı savunmakla mümkün olacağına vurgu yaptı. Ataş konuşmasında; “Bugün burada andığımız Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya sadece devrimci direngenliğin değil, coğrafyanın devrim sorununa getirdiği bilimsel yaklaşımın adıdır. Kaypakkaya, proletarya ve emekçileri baskı altına alan, inançları yasaklayan, dilleri yasaklayan, kadınları metalaştıran, doğayı katledenlerin karşısında proletarya ve emekçilerin gerçek kurtuluşu olan sosyalizmi savunduğu ve onun mücadelesini yürüttüğü için katledildi” ifadelerine yer verdi.

Ezilenlerin mücadelesinin bugün birleşik bir mücadele hattına evrilmesinin zorunlu olduğunu ve burjuvaziye karşı birleşik bir mücadelenin zorunlu olduğunu vurgu yapan Ataş, sosyalizmin bugün daha büyük bir ihtiyaç olduğunu söyledi.

Ataş’ın ardından Emeğe Ezgi ve Grup Munzur sahne aldı. Emeğe Ezgi, katledilişinin 42. yılında İbrahim Kaypakkaya ve devrim şehitlerini anarak marşlarına ve türkülerini söylemeye başladı. Ardından  “And olsun ki milyonların korusuyla haykıracağız türkülerimizi” şiarıyla alanlarda, sokaklarda, sahnelerde yerini alan Grup Munzur, “İbrahim yoldaş” türküsünü kitleyle birlikte hep bir ağızdan söyledi.

Etkinlik Grup Munzur’un “İsyan Ateşi” marşını söylemesiyle son buldu.

 

 

Önceki İçerikMKP’den devrimci kamuoyuna zorunlu açıklama!
Sonraki İçerik‘Teslim olmak yok homofobi ezilecek’ (Foto-Haber)