Kürdistan’da komünistleri bekleyen görevler

Ortadoğu da bugün çelişkilerin en keskin, küresel sermayenin en zayıf olduğu yer Kürdistan’dır. Kürt büyük burjuvazisi ve toprak ağalarının hâkim olduğu Güney Kürdistan’ı saymazsak, Kürdistan’ın diğer parçalarında, Türk ve Arap Sömürgeci Faşizme karşı, Kürt milli burjuvazisinin önderliğinde, çeşitli sınıf ve tabakalardan önemli bir kesimin katıldığı, desteklediği ciddi bir direniş hüküm sürmektedir.  

Gelgelelim ki böylesi bir bölgede komünistler örgütlü değildir. Komünistler yıllarca Kürdistan’ın sömürge bağımlılığından çok daha ağır bir bağımlılık şeklinde ortaya çıkan siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik yapısını göremediler. Kürdistan’ın bir sömürge olduğunu dile getiremediler. Bunun içindir ki oradaki baş çelişkiyi, sömürgeci devlet ile Kürt ulusu arasında değil de, toprak ağaları ile geniş köylü yığınları arasında bir çelişki olarak tespit ettiler. Hal böyle olunca, örgütlenme de buna göre biçimlendi. Kürdistan’ın tüm parçalarında,  bağımsızlık ve halk demokrasisi ve de giderek sosyalizm temelinde bir mücadeleye önderlik etmesi gereken parti, yani Kürdistan Birleşik Komünist Partisi kurulamadı.

Türkiyeli ve Kürdistanlı komünistler bugün böyle bir partinin gereğine inanıyorlar mı bilemiyorum. ‘Buna gerek yok, hem Türkiye’yi, hem de Kürdistan’ı kucaklayacak bir parti var,’ diye itiraz edenlerin sayısı nedir, bunu da bilmiyorum. Kürt direnişçileri, bu itirazcı arkadaşların Kürdistan’daki partilerine ‘batıdan gelen misafir partiler’ diyorlar.

Yeni bir anlayışla kurulması gereken üç partiye ihtiyaç var. Türkiye Komün Partisi, Lazistan Komün Partisi, Kürdistan Birleşik Komün Partisi. Neden komün partisi? Bizi, eski profesyonel devletçi komünistlerden ayıran bir isim olduğu için. Kürdistan Birleşik Komün Partisi dememin nedeni de, bu partinin, Kürdistan’ın diğer parçalarında mücadele edecek olan seksiyonlardan oluşacak olmasındandır.

Özerk bölgelerden oluşacak olan birleşik bir Kürdistan Komün cumhuriyetinin, asgari ve azami programlarının oluşturulması için, mevcut yapının, tarihsel geçmişiyle birlikte tahlil edilmesi, programların bu tahlilden çıkarılması gerekiyor. Komünarları bekleyen görev bence budur.

Komün partisi olur mu? Olur. Bu parti zorunludur. Komün cumhuriyetinin kurulmasından sonraki ana, yani komün partisinin kendisini lağvedeceği ana kadar zorunludur.

Önceki İçerikDHF; Özgür bir dünya yaratmak için 1 Mayıs’ta alanlara çıkalım
Sonraki İçerikHDP Milletvekillerinin Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Üzerine