Karaman Ermenek ilçesinde 18 işçinin mahsur kaldığı maden ocağını işleten şirket yetkilileri, yaşananları ‘doğal bir afet’ olarak ifade ederek madende iş güvenliği önlemlerinin alınmadığı gerçekliğini halktan gizlemeye çalıştı
HABER MERKEZİ (30.10.2014)- Has Şekerler Madencilik Limited Şirketi’nden madende yaşanan su baskını ve göçüğe ilişkin yapılan yazılı açıklamada, “İşletmekte olduğumuz maden ocağında tüm iş güvenliği tedbirleri alınmış, bu zamana kadar gerekli denetimlerin hepsi yapılmış, maden ocağı hukukun emrettiği şekilde işletilmiştir” ifadeleri yer verildi. Ancak madenle ilgili denetleme yapan müfettişlerin açıklamaları ve şirkete verilen para cezaları ile şirket yetkililerinin açıklaması arasındaki çelişki dikkatlerden kaçmadı.
Şirket halktan gerçekleri gizlemeye çalışıyor
28 Ekim günü maden ocağında yaşananların bir su baskını olduğunu öne süren şirket, bugün tek amaçlarının madende mahsur kalan işçilerin ocaktan sağ salim çıkarılması olduğunu iddia etti. Şirket yetkilileri, yaşanan su baskınının doğal bir afet olduğunu iddia ederken de göçüğün esas nedeninin tam olarak anlaşılamayacağını öne sürerek halktan gerçekleri gizleme çabasını sürdürdü.
Faciadan sağ kurtulan işçilerin “öğle yemeği maden içinde yenmeseydi bunlar yaşanmazdı” şeklindeki açıklaması konusunda da “Türkiye’nin tüm maden ocaklarında yemek saatleri içeride kullanılmaktadır ki; buna devlet ocakları da dahildir” diyerek kendini savundu.
Şirket yetkililerinin burjuva medyada yaptığı açıklamalarda, maden ocağı içerisinde yaşam odası bulunmadığını ayrıca bulunmasının da ihtiyaç olmadığını belirtirken dünyada madenlerde yaşam odası bulunmayan üç ülkeden birinin ülkemiz olduğu gerçeğini görmezden geldi. Diğer iki ülke ise Afganistan ve Pakistan.
Şirket ‘sekizi kaçıp kurtuldu’ dedi
Kazaların ‘kaçınılmaz’ olduğunu öne süren şirket yetkilisi Şahin Uyar, “Olay esnasında içeride 26 kişi vardı. Sekizi kaçıp kurtuldu” diyerek iş güvenliği önlemleri konusundaki ihmallerini gizleyemezken içerideki işçilerin kaçamadığını ima etmişti.
Madenden sağ kurtulan işçilerin yaptığı ilk açıklamada, “Bu üçüncü su baskını. Önlem alınsaydı böyle olmazdı” denilerek yaşananlara tepki gösterilmişti.
