Maoist Komünist Parti (MKP) dava tutsakları İzmir’de HDP’ye yönelik yapılan faşist saldırı ve Deniz Poyraz’ın hayatını kaybetmesine ilişkin açıklama yayınladı.

19 Haziran günü İzmir’de HDP binasına yapılan silahlı saldırı ile politik kimliği olan bir Kürt kadını katledildi! Deniz Poyraz…” ifadeleri ile başlayan açıklamada; “Kendisinden önceki iktidar ve iktidar bekçilerinin yönetememe krizlerinde olduğu gibi günümüz iktidarda pek çok alanda yaşadığı tıkanıklık ve çözümsüzlüklerin yol açtığı yönetememe krizini toplumu kutuplaştırmakta kendisinden olmayanı ötekileştirmek ve nefret dili ile ömrünü uzatma çabasındadır.” denildi.

“Onur Gencer AKP’nin yetiştirdiği katillerden sadece bir tanesi”

Açıklamanın devamında tutsaklar; “İdlib, Menbiç kentlerinde sınır ötesinde varlığını konuşlandırırken yalnızca ÖSO çetelerini eğitip donatmak da kalmadı bu iktidar aynı zamanda Türkiye’de oluşturduğu SADAT ve benzeri yapılanmaların beslemelerini de oralarda eğit-donat konsepti ile kandan beslenen politikalarını uygulayarak katiller yetiştirdi. Onur Gencer onlardan sadece bir tanesi bunun gibi daha pek çok tetikçilerin olduğunu da biliyoruz.” ifadelerine yer verdi.

Basında katilin ülkücülerin sembol işaretini yaptığını, uzun namlulu silahlarla pozlar verdiğini nefret ve tehdit içerikli ırkçı paylaşımlar yaptığına dikkat çekilen açıklamada; “Bu olay iktidarca salt bir provokasyon, hatta yer yer münferit bir vaka psikolojisi bozuk bir şahsın hezeyanı gibi sunulmak istense de faydasızdır bütün uğraşları. Çünkü faşist iktidarın çıkışsızlığa giden sürecini tersine çevirebilmek umuduyla bir “kaos” üretme çabası gün dün gibi orta yerde durmaktadır!” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamanın devamı şöyle;

 Yaşananlar, bir kişinin psikolojik sorunlarından kaynaklanmadığı ya da münferit olmadığı gibi aksine sürekli polis gözetiminde olan bir yerde hiçbir güçlükle karşılaşmadan gerçekleştirebiliyorsa soru işaretleri oluşturmaktan ziyade sorulara doğrudan yanıt oluşturuyor demektir. Bölgedeki kamera kayıtlarının silinişi, polisin “nezaketinden(!)” ödün vermeden adın ne abiciğim sorusu, oldukça yüzeysel yapılan sorgulama ve tetikçinin “özgüvenli” şekilde asıl yapmak istediklerini açıklıyor olabilmesi, katliam öncesi keşif ve istihbarat çalışma yapmış olması ve beraberindeki hepimizin takip ettiği detaylar, tetikçi ile muktedirlerin ilişki formunu ayrıntılı bir biçimde resmetmektedir.  Katliamın sorumlusu yalnızca tetikçi değildir, asıl sorumlu bütün bunlara zemin hazırlayan ve meşrulaştırmaya çalışan faşist iktidardır.

Yakın zamanda farklı siyasi parti üyelerine yönelikte tehdit saldırı haberleri gündemleşmişti. Faşist diktanın yorumu anlayışında menkul: “Bunlar daha iyi günleriniz” idi.  Bu söylemin akabinde muktedirlerin tetikçilerinin devreye gireceğini öngörmek pek de güç değildi ve bugün yaşananlar yarın da bu hamlenin boyutlanabileceğine dair güçlü emareler taşımaktadır. Ki, Xani de (Amed) AKP binasına yapılan molotoflu saldırı ile ikinci bir adım olarak; Deniz Poyraz’ın katliamını örtme ve HDP yönelik yeni bir saldırı konsepti geliştirmeye yönelik “yeni” argümanlarını ortaya koydular. HDP siyaset sahnesinden silme çabalarını yalnızca art arda milletvekili ve çalışanları ile ilgili soruşturmalar başlatıp partiyi kapatma davası açmakla sınırlı tutmayıp bu ve benzeri saldırılar ile pozisyon alacaklarını açıktan ortaya koydular.

“Birleşik devrimci mücadele hattı ile karanlıklar aydınlığa devredecek!”

MHP ve AKP’nin yaşananlara ilişkin “kınayıcı” ifadelerini HDP’yi hedef alan muhteva ile sürdürmeleri esas itibariyle katliama meşrutiyet kazandırmak için nasıl kılı kırka yardıklarını görmekteyiz.

Hem kendi ifadeleriyle hem de satılmış kalemleri ile bu temayı basında ısrarla işliyorlar. Mevcut atmosfere dayanarak faşist iktidarca açıktan yapılan Kürt düşmanlığını savunmak ve eylemektir. Bu saldırı Kürt halkına, ezilen sömürülen tüm kesimlere yapılmış bir saldırıdır.

İçinden geçmekte olduğumuz günler her ne kadar kesif bir Karanlığa meyletse de; ezilen milyonların yanıtı, güçlü devrimci iradesiyle bugünün karanlığını yırtarak yarını aydınlığa kavuşturacaktır

Zalimlerin ve onların mazlum halklara reva gördükleri zulüm yine dönüp onları yutacak. Devrimci dayanışmayı büyütüp geliştirerek, birleşik devrimci mücadele hattı ile karanlıklar aydınlığa devredecek!

Deniz Poyraz’ı saygıyla anıyoruz!

Önceki İçerikMKP Dava Tutsakları: Karanlıkta bir damla ışık olabilenler küllerinden her daim yeniden doğar
Sonraki İçerikDevrimci tutsak Nilüfer Şahin ile “Gün Işırken” romanı üzerine röportaj