ÖLÜMSÜZ GERİLLA TUGAY AKDEMİR ANISINA

Bir kez daha kelimelerin ağırlaştığı, yitiklerimizin kahredici sessizlikle bıraktığı hatıraların dayanılmaz yükü altındayız… Bir kez daha dilin yıkıcı öfkeye tutulduğu… gözlerin hüznün derinliğine gömüldüğü andayız! Yeminde, isyanda ve devrim uğruna savaştayız!… Bir adım ileride… elimiz tetikte… bazen pusuda, bazen baskındayız!… Vakitsiz düştü çoğumuz… Lakin kalmadı kanamamış yürek yerimiz özgürlük için ölümüne verdiğimiz kavgada!  Gün düştü üstümüze. Islak ve çıplak… ve kor sıcak ve ölümcül karanlık… Doğacak aydınlık… etekleri buzul… Bağrı isyan… Zirvesinde zafer dağların… Bir kez bir kez daha yeterdi… kavga yerinde buluşmak… Göçüp gitmeden… son kez sarılmak… 

Ne hacet acıları deşmeye… daha işimiz var hüznü dindirmeye… Durmak yok… Kalkışma yerinde kalsa da genç bedenler… Vurulsak da vurulmasak da ölmekteyiz sabahın tanında… Çiğ düşmeden yeşile. Gün vurmadan toprağa… Işın çalmadan karanlığa… yırtmaktayız gecenin gizemli zulasını… Ve döşümüze saplıdır yağmurla silinmiş O genç kama… Sonsuz sızıyla uğurlamaktayız sonsuzluğa, tutunduğumuz yiğit yoldaşlarımızı… Sevdamızdan koparılırcasına boğuluyoruz karanlığın kasvetinde… Ölmekteyiz yoldaş… tutanağımız devrimin dosyasında yoldaşlara emanet!…

***

Tarih 20 Eylül 2014, bir yıldız daha kaydı Dersim dağlarında! Bir gerilla daha düştü, gencecik yaşında! Adı Tugay Akdemir. Ölümü saygın… Dersim’de annesinin köyünde uğurlandı Amed’li gerilla… Lakin susmadı, susmayacak silahı… Yoldaşları düştüğü yerde, mevziler artık nöbette…

Yaşamı köreltenlere inat, tatmadan terk edip gidiyor yaşamı O gencecik gerilla. Silahı omzunda gülerek bakıyor giderken… Yiğitçe, mertçe göçüyor bu dünyadan. Kimsenin kem laf etme şansı olmadan… o kadar mağrur, o kadar temiz ve o kadar onurlu!… Hesapsız, hilesiz ve korkusuz… Sarılmadan yoldaşlarına, uğurlamaya bırakmadan, zamansız ve acele gitti genç gerilla…

Devrimci başkaldırı ve komünist mücadelenin sadık yatağı gerilla siperlerinde bir kez daha yükseldi zifiri karanlığı yırtan O çığlık… Bir yıldız daha kaydı.. bir yıldız daha kaydı Dersim diyarından Amed’e!..

İsyanlara, direnişlere, zulümlere ve kıyımlara tanık olmuş Dersim’de düzenlendi tören. Şehirler nümayişe çıkarak uğurladı… Yemin etti hepsi… yoldaşları yemin etti o gün…

Bugün Sosyalist Halk Savaşı mevzilerinden keskin bir mızrak daha fırladı göğe. Bir HKO gerillası silahının ihanetiyle düştü toprağın bağrına… Bir gerilla daha… Düşüşü savaş siperlerine çağrı, yoldaşlarına işaret fişeği…

***

Adil olmayan dünyada ölüm de adil gelmedi yine… Biz kez daha hüzün tuttu Munzurlar… Yaşlı sakallarını döktü eteklerine. Yeşili mat oldu ormanların…Munzur akmaz oldu gece… Vadiler ıssız kaldı, uçurumlar geyiksiz… patikalar kimsesiz… Elleri damar damar ananın… çaydanlıkta kaldı çayı… O gece havlamadı köpekler,gideni  yok.. .sahipsiz kaldı yıkık evler.. yoksul köyler…

***

Karanlıktan korkmadık, ölümden asla! Yorulmak bilmedik… yolumuzu bildik… Uyumadık uykusu gecede…Nöbet tutuk, yoldaşlar korumamızda…  İlerledik durmadık… devrim kararlı adımlarla yürümede… Canımızdan korkmadık…  halka feda ettik…  Sakınmadık gençliğimizi.. yaşamın güzeli çocukların olsun diye… Biz güneşin zaptına koşarken ölüm arkadan gelmiş kendi gibi kalleşçe…

Bizlere talimattır silaha sarılman… artık emanetindir düştüğün yer… Ve Eylülde bıraktığın kavgan  alaz alacaktır hazan tutmadan!…

Önceki İçerikYOL AYRIMI
Sonraki İçerikDevrim devrimci sorumlulukla gelişir!