Sarısülük’ün katiline verilen ceza bozuldu

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Gezi eylemleri sırasında polis kurşunuyla hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’ü öldüren polis Ahmet Şahbaz’a verilen 1 yıl 4 ay hapis cezasını az bularak, yerel mahkemenin kararını bozdu

HABER MERKEZİ (13.12.2017) – Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Gezi eylemleri sırasında polis kurşunuyla hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’ü öldüren polis Ahmet Şahbaz’a verilen 1 yıl 4 ay hapis cezasını az bularak, yerel mahkemenin kararını bozdu. Daire, sanığa alt sınırdan ceza verilmesinin doğru olmadığını, cezanın arttırılması gerektiğini belirtti.

Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre, 2013’te Ankara’da yapılan Gezi eylemlerinde polis memuru Ahmet Şahbaz silahıyla Ethem Sarısülük’ü öldürdü. Sanık polis Şahbaz önce Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘olası kastla adam öldürmek’ suçundan 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Para cezasına çevrilmişti

Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin verilen kararı usulden bozması üzerine dosya, ‘nöbetçi mahkeme’ heyeti tarafından güvenlik gerekçesiyle Aksaray 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Aksaray 1. Ağır Ceza Mahkemesi de 19 Aralık 2016’da Şahbaz’a ‘taksirle ölüme neden olmak’ suçundan 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası verdi. Mahkeme verdiği hapis cezasını daha sonra 10.100 TL lira adli para cezasına çevirdi. Sarısülük ailesinin avukatlarından Murat Yılmaz’ın temyiz başvurusu üzerine dava dosyası Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin gündemine geldi.

Daire, yerel mahkemenin verdiği kararın temyiz incelemesini 5 Aralık’ta tamamladı ve sanık avukatlarının ‘meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez’ talebini reddetti. Kararda, sanığın olay günü Kızılay Güvenpark bölgesinde görevlendirildiği, kendisi ve yanındaki birkaç polisin geri çekilmek üzere parkı terk eden bazı göstericilerin saldırısına uğradıkları iddia edildi.

Kararda özetle şöyle denildi; “Sanığın aldığı darbe yüzünden elindeki kalkanı düşürdüğü, kendisinin de yere düştüğü, kendisine yöneldiğini düşündüğü bir göstericiye onu uzaklaştırmak için tekme attığı, bu göstericinin arkasındaki içinde maktulün de bulunduğu bir grup göstericiyle karşı karşıya kaldığı, bu grubun kendisine yoğun taşlı saldırıyı, o andaki hal ve koşullara göre, saldırıyla orantılı biçimde havaya ateş etmek suretiyle defetmek istediği, arka arkaya gerçekleşen üç atıştan ilk ikisinin havaya, sonuncusunun ise aldığı taş isabetleri yüzünden silah üzerindeki hakimiyetini kaybetmesi sonucu maktule isabet ettiği… Taksire dayalı kusurunun ağırlığı nedeniyle taksirle ölüme neden olma suçundan, teşdiden (cezada alt sınırdan ayrılarak üst hadden ceza verme) ceza tayini gerektiği gözetilmeden, alt sınırdan ceza belirlenmesi bozmayı gerektirmiştir.”

 

Önceki İçerikTDİ: 19 – 22 Aralık katliamını unutmadık/unutturmayacağız!
Sonraki İçerikToroslardan Munzurlara uzanan emekçi bir yaşam ve cüret