Sincan Hapishanesi’nde çocuk tutsaklara işkence raporu

Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Hapishanesi’nde tutuklu olan çocuk tutsaklara yapılan işkencelerin gündeme gelmesiyle Türkiye İnsan Haklar Kurumu (TİHK) inceleme başlatmıştı. Yapılan incelemer sonucu çocuk tutsaklara işkence yapıldığı sonucuna varıldı

HABER MERKEZİ (23.07.2014)- Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Hapishanesi (Sincan Hapishanesi)’nde tutuklu bulunan çocuk tutsakların 1 Ocak’ta gardiyanlar tarafından işkence gördüklerine ilişkin haberlerin kamuoyuna yansıması üzerine, Türkiye İnsan Hakları Kurumu (TİHK)’nun başladığı araştırma ve incelemesinin ardından rapor yayınlandı. Raporda çocuk tutsaklara tazyikli su ve renkli gaz sıkıldığına, çıplak arandığına, dövülerek tecrit edildiği  ve işkencenin bütün türlenin uygulandığına ayrıntılı olarak yer verildi.

TİHK, Bakanlığın raporu dikkat alması için bazı önerilerde bulundu. TİHK, oy birliğiyle aldığı kararda, Sincan Hapishanesi’nde çocuk tutsaklara karşı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. Maddesi ile Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 37. Maddesi’nde “koruma” altına alınanlara işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiğine karar verdi.

Hasta çocuk tutsağa gardiyanlar saldırdı

THİK’nın raporunda şu ifadeler yer aldı:

“Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda (Sincan Cezaevi) barındırılan çocukların, 01.01.2014 tarihinde C10 koğuşunda 1 kez yapılan sayım esnasında bir tutuklu çocuğun hastalığını gerekçe göstererek yattığı yerden kalkmak istememesi üzerine bir infaz ve koruma memurunun da ‘Sen aşağıya inene kadar gitmiyorum’ diyerek çıkmaması ve çocuklara küfretmesiyle arbede yaşandığı, bilahare görevli memurlarca yardım istenmesi üzerine 30-40 kadar memurun gelerek müdahalede bulunduğu, koğuşta kalan 4 çocuğu döverek çıkardığı, bu esnada C10 koğuşundaki arbedeyi duyan C12 koğuşundaki tutuklu çocukların müdahaleye maruz kalanlarla görüşmek istediği, ancak izin verilmeyerek koğuş kapılarının kapatıldığı, içeride kalan çocukların kapıları yumruklayarak slogan attığı, ayrıca kendilerine karşı olası müdahaleyi önlemek için merdivenin önüne masa ve sandalyeleri koyarak saldırıyı engellemeye çalıştığı, çocukların aşağıya inmemesi üzerine üzerlerine tazyikli su sıkıldığı, daha sonra sarı renkli gaz sıkıldığı, gaz nedeniyle etkisiz hale gelen çocukların dövülerek ve kelepçelenerek müşahede odasına götürüldüğü, birkaç saat burada tutulduktan sonra önce cezaevi kampüsünde bulunan hastaneye ardından da Sincan Devlet Hastanesine götürüldüğü, doktorlarla iletişim kurmalarına izin verilmediği…”

İşkencenin nasıl önlenebileceğine dair öneriler dile getirildi

Raporda genel şekilde tutsaklara uygulanan saldırılar şu şekilde sıralandı:

“- Çocuk tutukevleri genel kampüs dışında tutuklulara özgü bir mekan olmalı.

– Her tür kötü muamele (dayak, küfür ve hakaret, çıplak arama, kelepçeyle müşahedede tutma, müşahedeye kapatma, kelepçe takma, aç bırakma) iddiası ayrı ayrı ve ciddiyetle incelenmeli ve en kısa sürede sonuçlandırılmalıdır. Bu 86 kapsamda bütün sorumluların tespit edilmesinin önem taşıdığına dikkat edilmelidir, eylemler ve kişiler bakımından cezasızlık sonucundan kaçınılmalıdır.

– Özellikle zor kullanma yetkisinin aşıldığını düşündürecek tekme ve yumruk atma, sandalye fırlatma, bilek bükme gibi davranışlar ile zor kullanma yetkisinin kullanılmasını gerektirecek bir durum yokken kolların acı verecek biçimde arkaya bükülerek yürütme gibi, bilekleri sıkacak biçimde kelepçe takmak ya da müşahede odasında kelepçe takmak gibi İnsan Hakları Sözleşmesi (İHAS) 3. maddesinin ve TCK 94. maddesinin ihlali niteliğindeki davranışların görüldüğü durumlar üzerinde özenle durulmalıdır.

– Süngerli odalarda kelepçe takılması konusu soruşturulmalı ve tekrarının olmasını engelleyecek önlemler alınmalıdır.

-Tek kişilik bir odaya kapatma cezasının çocuklara uygulanmasının Havana Kuralları’yla yasaklanmış olduğu hatırlanmalıdır.”

– Benzer müdahalelerde kontrol altına alınan çocukların saatlerce odalarda bekletilmesi yaşamsal risk oluşturabileceğinden, derhal doktor kontrolünde acil tedavilerinin ve adli muayenelerinin yapılmamasının cezaevi idaresinin sorumluluğuna neden olacağı bilinmelidir.

 

Önceki İçerikBirecik’te askerler Kobane’ye destek çadırlarına saldırdı
Sonraki İçerikBELTAŞ işçileri Beşiktaş Belediyesi önünde direniş çadırı kurdu