Siz kan döküp “güçlenenler” yalnızsınız! Füsun Demirel vicdanımızdır!

Biz devrimciler, ilericiler her dönemde karanlığın karşısında yılmadan, vazgeçmeden aydınlıktan yana tavır alan ve vicdan olanların yanında olduk, olmaya devam edeceğiz. Akademisyenlerle başlayan linç kampanyaları bugün Füsun Demirel ile birlikte aynı ikiyüzlülükte devam ediyor. Ve devam da edecektir. Çünkü en çok böylesi dönemlerde iktidar ve onun tetikçileri daha fazla kutuplaşmanın koşullarını yaratmaya çalışacaklardır. Ama ne yapsalar da doğruları söyleyen, eleştiren akılları bir an dahi olsa teslim alamayacaklardır. Çünkü bu topraklar Baba İshakları, Pir Sultanları, Madımakları ve Gezileri mayasına aldı

HABER MERKEZİ (15.03.2016) Gerici, faşist, tetikçi, eril medya ve onların uşakları kanla beslendiğinizi unutmayın. Her gün onlarca yalan haberi halklara servis ederek yürüttüğünüz kirli politikalar sonunuz olacaktır! Sandalyelerinizde oturup insanların hayatlarını hedef gösteren karalamaları kaleme aldığınızı bu halk unutmayacaktır, devrimciler unutmayacaktır, doğmamış çocuklar unutmayacaktır! Sûr’da, Cizîr’de, Wan’da, Nisebîn’de, Gever’de, Silopiya’da, İdil’de insanları katledip “terörist” diyerek halkları kutuplaştırdığınız unutulmayacaktır! Kadınların bedenlerini “teşhir” ederken “terörist” deyip olağanlaştırmaya/meşrulaştırmaya çalıştığınız her katliam her gün onlarca insanın, onlarca evin, onlarca, yüzlerce barikatın, siperlerin önünde diz çöküyor! Şafağın yakınlığı ve zorunluluğuyla üzerinize çökecek olan karanlığınız yakındır!

Bir gazeteye verdiği röportaj sonrası Yeni Akit, Sabah, Star ve diğer AKP medyası tarafından hedef gösterilip linç edilmeye çalışılan Füsun Demirel elbette ki yalnız değildir! “Füsun Demirel’den tartışılacak gerilla sözleri”, “Provokatör Füsun Demirel’e büyük şok”, “Füsun Demirel’e şok! Diziden kovuldu!”, “ATV Füsun Demirel’i gönderdi” gibi onlarca başlıkla hedef gösterilen Füsun Demirel bu kirli, kokuşmuş erkek medyanın ilk tetikçiliği değil. Yine aynı günlerde iktidarca desteklenen Ensar Vakfı’nda ortaya çıkartılan cinsel şiddet ve istismar saldırılarına karşı son derece güzide bir duyarlılık gösteren tetikçiler bu saldırıları protesto eden kadınları da hedef gösterdi. İşte bu denli kirli ve karanlık bir çukurda kendi ucube tarihlerini yazmaya devam ediyorlar. Yine kadınlara yönelik cinsiyetçi ifadeleriyle gündeme gelmiş Trabzonspor yöneticilerini de bu linç kampanyasında “Trabzonsporlu yönetici Füsun Demirel’i diziden kovdu” diyerek manşete taşıyanlar erkek akıllarını bir kez daha kutsamış oldular.

“Özgürleşen kadının savunmasını yapmaya devam edeceğim”

Tüm bu linç kampanyası sonrasında açıklama yapan Füsun Demirel, “Cumhuriyet Gazetesi 13.03.2016 tarihli röportajımı çarpıtıp farklı sonuçlar çıkartan, şahsıma yönelik yargısız infaz yapmaya çalışan, nefret söyleminde bulunan, bana ve aileme yönelik küfürlü bir dil kullanan bununla da kalmayıp işimden çıkarılmam için çalıştığım yapım şirketi ve kanala baskı yapanlara ve kamuoyuna açıklamamdır; Röportajda da gayet net bir şekilde ifade ettiğim gibi; uzun yıllardır bu topraklarda akıtılan kanı destekleyen, körükleyen her kesime eleştiri vardır. Yaşanan bu vahşeti görmezden gelmenin imkânı yoktur. Ölen her erkek, kadın, çocuk, asker, polis, sivil halk vs demeden hepsi bizim insanımızdır. Bu acıyı çok derinden hissediyorum.” diyerek,  “Benim için herhangi bir gerilla kadın rolü, aynı zamanda özgürleşen, kendini ifade eden,  hayatı için mücadele eden, üreten bir kadının tasviridir. Bu her zaman eline silah alıp dağa çıkan bir kadın gerilla olmak zorunda değildir. Bu özgürleşen kadının savunmasını yapmaya devam edeceğim. Bu sebeptendir ki röportajda her şeye rağmen inadına kahkaha deyip, özgür insanın vurgusunu yapmayı amaçladım. Hayatım boyunca ezilenlerin yanında, ezenlerin karşısında olmaya çalıştım. Yoz düşüncelerden arınmaya ve her zaman daha özgür, daha eşit, çocuklarımıza bırakacağımız daha güzel bir dünyanın hayaliyle çalıştım. Bu yüzden insanı, doğayı, hayvanın yaşamını odak noktasına alan her mücadelenin yanında oldum… Röportaj’da anlatmaya çalıştığım şey tümüyle buydu ve düşüncelerimin savunmasını yapmaya mecbur kaldığım için derin üzüntü içerisindeyim.” açıklamasında bulundu.

Aydın ve iktidar ilişkisi Pir Sultanlardan bugüne kanla devam ediyor

Biz devrimciler, ilericiler her dönemde karanlığın karşısında yılmadan, vazgeçmeden aydınlıktan yana tavır alan ve vicdan olanların yanında olduk, olmaya devam edeceğiz. Akademisyenlerle başlayan linç kampanyaları bugün Füsun Demirel ile birlikte aynı ikiyüzlülükte devam ediyor. Ve devam da edecektir. Çünkü en çok böylesi dönemlerde iktidar ve onun tetikçileri daha fazla kutuplaşmanın koşullarını yaratmaya çalışacaklardır. Ama ne yapsalar da doğruları söyleyen, eleştiren akılları bir an dahi olsa teslim alamayacaklardır. Çünkü bu topraklar Baba İshakları, Pir Sultanları, Madımakları ve Gezileri mayasına aldı. Dün olduğu gibi bugün de yarın da aydınlığın savunucuları her vakit iyiyi ve haklıyı devam edecek ve sizin karanlığınızın sonu olacaktır. Tam da bu tarihle diyoruz ki; Füsun Demirel bizim vicdanımızdır!

 

Önceki İçerikSosyalist Yol ve Halkın Günlüğü Birleşti!
Sonraki İçerikHalka zarar veren hiçbir eylem benimsenemez