YENİ BİR YILA ÖNEMLİ AVANTAJLARLA GİRİYORUZ

2015 yılının olanakları ve avantajları günümüz dünyası ve Türkiye- Kuzey Kürdistan’ın da objektif nesnel gerçeklikleri arasında olacaktır. Gerek dünya geneli gerekse de Türkiye-Kuzey Kürdistan özgülünde devrim ve sosyalizm, asla kendiliğinden gelmeyecektir. Böyle düşünenler ve tasavvur edenler büyük bir aymazlık içerisindedir. Ve yine her şey basit bir hiyerarşi gibi peş peşe gelişmeyecektir. Her bir sürecin tarihsel zorunlulukları ve üzerinde durulması ya da çözülmesi gereken sorunları vardır, bundan sonra da olacaktır. MKP 3. Kongresi kendiliğindencilik ve kaçınılmazlık teorisi karşısında bilinçli devrimci hünerlerin müdahalesiyle ancak devrimci dönüşüm ve ilerlemelerin sağlanabileceğini vurgulayarak temel ayrım çizgisini çekmiştir. Bu bağlamda bu yılın da içerisinden geçilmesi gereken objektif ve somut güncel gelişmeleri olacaktır. Bu tarihsel zorunluluklar, somut ve ertelenemez görevlerimizi bir kere daha Maoist Komünistlerden pratikleştirmeyi beklemektedir.

Maoist Komünistler 3. Kongre‘yle son derece doğru ve bilimsel temeller üzerinden önemli devrimci teorik düzeyi yakalamıştır. Şimdi kongre kararlarını özellikle 2015 yılı içerisinde öngörülen planlamalar temelinde hayata geçirme babında önemli bir dönemece girmiş bulunmaktayız. Her bir Maoist Komünist, bu bilinçle tarihsel ve güncel somut görevlerine dört elle sarılmak durumundadır. Komünist ideoloji ve bilimimizin bir eylem kılavuzu olarak merkezileşmiş kongre kararlarının somutta güncelleştirilmesi için devrimci teori bağlamında ulaşılan ideolojik, politik, örgütsel ve askeri seviyenin tayin edici önemini doğru kavramalıyız. Asgari toplum projesi olarak Sosyalist Cumhuriyetler Birliği programının tarihsel kökleri ve stratejik yönelimi itibarıyla bütün yönleri ve temelleri 143 maddede özetlenmiştir. Bu programın içeriği şimdiden somutta güncelleştirme temelinde pratikleştirmeyi koşullamaktadır. Bu anlamda ’’dün çok geç, yarın asla, gün bugündür’’ özdeyişini bir kere daha hatırlatmakta fayda vardır. Bunun için köklü bir zihniyet (buna Kültür Devrimi de denebilir) devrimi başlatılmış durumdadır. Zihniyet devriminde her bir alana ilişkin pratik politikalarımız bu yılın ana belirleyici göstergesi olacaktır. Bunun için düşünce yöntemi ve çalışma tarzımızı sürekli olarak düzeltme ve ilerletme görevini unutmadan ve bir kenara bırakmadan pratik faaliyetlerimizi sürdürmek zorundayız. Kabul edilmeli ki düşünce yöntemi ve çalışma tarzını yeterince düzeltmeyenler Sosyalist Devrimimizin askeri ve siyasal bütünlüklü stratejisi olan Sosyalist Halk Savaşı‘na da hizmet edemez. O halde doğru ve bilimsel devrimci teorik temellerimiz üzerinden yükselmemizin kaçınılmaz pratik görevleriyle karşı karşıyayız. Bu düzlemde 2015 yılının önemli ve ciddi bir turnusol işlevi göreceği yeterince bilince çıkarılmalıdır. Maoist hareketin düşünce yöntemi ve çalışma tarzını ne kadar düzeltirsek o kadar Sosyalist Halk Savaşı‘na hizmet edeceğimiz gibi bir o kadar da görev ve sorumluluklarımızı da yerine getirmiş olacağız. Düşmanımızın marjinalleştirme politikalarına karşı kitleselleşmek için komünist bilinçle birleşmiş kitlelerin yaratılmasına yönelik son derece doğru ve güçlü köklere ve tarihsel mirasa sahibiz. O halde bu yılda devrim, sosyalizm ve komünizm mücadelemizin doğru araçları ve yöntemleri, örgütlenme ve pratik politikaları kitlelerle birleşmemizde temel belirleyici unsurları olacaktır. Bunun da içerisinde öncülükten kopup somut ve güncel taktik önderliktir günün ve anın görevi. Devrimci militan çizgi ve pratik politikalarımız, 2000 yılından bugünlere devam edegelen uzlaşmacı,reformist,düzeniçi,tasfiyeci dalgaya karşı da önemli bir dalgakıran olacaktır. İdeolojik politik ve tabii ki pratiklerimizde tasfiyeciliğin panzehiri, bu halkadan geçmektedir. Kendimizi teorik bağlamda ne kadar tasfiyeciliğe ve kendiliğindenciliğe karşı olduğumuzu şartlandırsak da ne yazık ki hayatın tüm renkleriyle canlı devrimci güncel ve somut pratik politikalarımızla müdahil olunmadığında hiç bir anlam ifade etmeyecek hatta bir nostaljiden öte gitmeyecektir.

Bu yüzden içerisinden geçtiğimiz süreç hızlı hareket etmemizi gerektiriyor. 2015 yılının çok dikkatli ele alınması ve doğru değerlendirilerek gözle görülür pratik ilerlemelerin yakalanması için önemli fırsatları kaçırmamak elzemdir. Günceldeki somut taktik önderlik ihtiyacı bu anlamda doğru anlaşılmalı ve her bir alanda- parçada pratik görevler merkezileşmiş kararlar,  planlamalar ve perspektifler ışığında yerine getirilmelidir. İlkeli ve ısrarlı bir çalışma her zamankinden daha çok bugünün de gerçek ihtiyacıdır dersek yanılmamış oluruz. Özellikle ideolojik ve siyasi seviyemizin yükseltilmesi için bu hususun önemi yeterince kavranmalıdır. MKP 3. Kongresi bu temelde yeni bir anlayışı ve yönelimi kapsamaktadır. Başta 3. Kongre kararları ve merkezi görevleri olmak üzere bölgesel ve yerel özgün görevleri de kapsayarak bütünlüklü bir gelişim perspektifi yukarıdan aşağıya sağlanmalıdır. Köşemizin sınırlılıkları açısından özetleyerek geçelim.

MKP 3. Kongresi’nde özetlenen aşağıdaki kararlar ve perspektifler şimdiki sürecinde ertelenemez görevleri olarak basitten karmaşığa adım adım güncellenmiş pratikleşmeyi koşullamaktadır.

Temsili parlamenter- bürokratik gerici burjuva devletin her biçimine karşı, proletarya ve emekçilerin doğrudan iktidarı;

Söz- karar ve yetkinin doğrudan proletarya ve emekçilerin olduğu, sosyalist kamu mülkiyeti temelinde yürüyen, ekolojiye saygılı, cinsiyetçi- ataerkil- cinsel yönelimleri ötekileştirici her türlü gericiliğe karşı, seküler- komünal bir yaşam ve toplum;

Resmi her bir millet, dil, inanç, tarih, düşünce imtiyazı ve tekeline karşı tam hak eşitliği temelinde komünizme kadar devrimi sürdürme;

Gezi Haziran Ayaklanması’yla dersleri birikerek bayraklaşan komün ve sovyetler cüretiyle komünizmin yenidünyası;

Emperyalist küresel hegemonyanın insanı, doğayı ve yaşamı metalaştıran kapitalizmin her türlü manipülasyonuna karşı özgür bir yaşam;

Tasfiyeciliğin önemli göstergelerinden biri olarak uzun süredir varlığını sürdüren kendiliğindenciliğe ve düzeniçi reformizme karşı radikal devrimci militan çizgi ve yönelimi pratikleştirme,

Ezilen uluslar, azınlıklar, kadınlar ve LGBTT’lerin baskı ve kırıma karşı kaderlerini ellerine alması;

İller ve bölgelerin tamamıyla yerel alanda seçilmiş denetlenebilir, görevden alınabilir, görevlilerinin konseyler biçimindeki merkezileşmiş ama aynı zamanda tam bir yönetim özerkliğini içeren Sosyalist Cumhuriyetler Birliği,

Dört parçaya bölünerek tarihsel haksızlığa uğrayan Kürdistan’ın güncel birleşme ihtimaline yönelik Özgür Birleşik Sosyalist Kürdistan şiarıyla harekete geçmek,

Sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya için tüm sınıf farklılıklarına, tüm üretim ilişkilerine, tüm gerici değer ve geleneksel fikirlere karşı komünizme kadar devrimleri sürdürmek için, sosyalizme, Sosyalist Halk Savaşı’yla yürüyoruz!

Bugün de insanlığın ve proletarya önderliğinde halk kitlelerinin gerçek kurtuluş ve özgürlük yolu olan sosyalizm ve komünizm gelecek ve kazanacaktır. 2015 yılının doğru tarihsel kökleriyle kalıcı başarılar sağlanarak daha ileri düzeylerde pratik sıçrama ve gelişmelere vesile olması dileğiyle güne ve ana sarılalım.       

 

Önceki İçerikKANGURULAR
Sonraki İçerik‘PARALEL YAPIYA’ KARŞI ZAFER KAZANILDI MI?