YPS: Nusaybin’den çekildik, sivillerin katledilmemesi için devreye girin

YPS, Nusaybin’de 72 gündür süren direnişin ardından silahlı tüm güçlerinin güvenli bir şekilde üslerine geri çekildiğini, ilçede hiç bir YPS gücünün kalmadığını belirtti ve devletin sivilleri katletmemesi için devreye girilmesi çağrısında bulundu

HABER MERKEZİ (26.05.2016) – YPS Genel Koordinasyonu bir açıklama yaparak Nusaybin’den güçlerini çektiklerini, sivillerin katledilmemesi için devreye girilmesi gerektiğini vurguladı.

Yapılan açıklamada 72 gün boyunca Nusaybin’de direnişin büyük bir kararlılık ve cesaretle sürdüğü belirtildi ve şu ifadelere yer verildi;

“Türk devleti adına hareket eden güçlerin uçak dahil her türlü tekniği kullanmalarına rağmen direnişin bugüne kadar sürdürülmüş olması önemli bir sonuçtur. Devlet güçlerinin pervasız bir biçimde her tarafı yerle bir ettiği bu koşullarda direniş güçlerinin pozisyon değiştirmesi gerekli görülmüştür. Bu temelde alınan karar çerçevesinde güçlerimiz 25 Mayıs günü itibarıyla Nusaybin şehrinden başarılı bir biçimde geri çekilmeyi sağlayarak ulaşması gereken üslerine ulaşmışlardır.

Şu anda Nusaybin şehrinde herhangi bir silahlı birimimiz kalmamıştır. Bu durumda AKP devletinin şehri daha fazla yakıp yıkma faaliyetini sürdürme gerekçesi de ortadan kaldırılmıştır. Bu saatten itibaren Türk devlet güçlerinin Nusaybin’de sıkacağı her mermi, silahsız-sivil insanlara sıkılmış olacaktır. Çünkü alanda silahlı hiçbir kimse kalmamış bulunmaktadır.

Bununla birlikte Alika (Tunç) Mahallesi’nde kalan sivil analar ve çocuklar vardır. Onlarla birlikte yerel ve sivil gençlerden bazı yaralılar da bulunmaktadır. Silahsız olarak bulunan bu insanların yaşamı şu anda tehlike altındadır. Tüm insan hakları kuruluşlarının, tüm demokrasi güçlerinin, sivil-silahsız olarak Alika Mahallesi’nde bulunan bu insanların yaşam hakkının korunması için devreye girmeleri bir insanlık görevi olarak gündeme girmiştir.

Yurtsever Nusaybin ve Mardin halkı ile tüm Kürdistan halkını, Nusaybin’de sivil ve savunmasız olarak bulunan anaların ve çocukların yaşamını garantiye almak için devreye girmeye, bu insanlarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Kürdistan’da, Türkiye’de ve uluslararası alanda demokrasiden ve insan haklarından yana olan tüm kesimleri bu konuda üzerine düşen sorumlulukların gereğini yerine getirmeye, sivil, savunmasız, çocuk ve yaşlı insanlarımızın Cizre’deki gibi katledilmemesi için devreye girmelerinin bir insanlık görevi olduğunu hatırlatıyor ve bu konuda duyarlı tüm kesimleri devreye girmeye çağırıyoruz.”

 

Önceki İçerikÖnderleşen bir devrim hamalı; Kazım Çelik
Sonraki İçerik“Yaşayan komünalite”: Alevilik