Zindanlardan dağlara uzanan bir yaşam: Orhan Gül

Mücadeleye erken yaşlarda başlayan Orhan Gül yoldaş, kısa sürede ileri çıkarak bulunduğu Çukurova bölgesinde Proletarya Partisi’nin aktif bir militanı olarak faaliyet yürütür. 1997 yılında tutsak düşen Orhan Gül yoldaş Gaziantep ve Konya hapishanelerinde bir süre kaldıktan sonra Ceyhan Hapishanesi’ne götürülür. Burada kaldığı sürece yoldaşlarıyla birlikte birçok kez saldırılara maruz kalan Orhan Gül yoldaş, 20 Ekim 2000 yılında başlayan Ölüm Orucu Direnişi’nin birinci ekibinde yer alır. 19 Aralık katliam saldırısında Ceyhan Hapishanesi’nde bulunan Orhan yoldaş, yoldaşları ve siper yoldaşlarıyla birlikte işkenceler altında Sincan F Tipi Hapishanesi’ne götürülür

HABER MERKEZİ(28.10.2017)-Tarihsel mücadele seyri içerisinde yüzlerce önder kadro ve savaşçısını yitiren Proletarya Partisi’nin önemli kadrolarından biri de Orhan Gül yoldaştır. Ailesi ve çevresinin Proletarya Partisi taraftarı olması ve başta Cafer Cangöz olmak üzere birçok yakınının Proletarya Partisi’nde aktif mücadele içinde bulunmasından dolayı Orhan Gül yoldaş da küçük yaşlardan itibaren Proletarya Partisi’ne sempati duyarak büyüdü. Orhan Gül yoldaş aynı zamanda 1980 yılında Adana’da sosyal faşistler tarafından haince katledilen Nurettin Gül yoldaşın oğludur.

Mücadeleye erken yaşlarda başlayan Orhan Gül yoldaş, kısa sürede ileri çıkarak bulunduğu Çukurova bölgesinde Proletarya Partisi’nin aktif bir militanı olarak faaliyet yürütür. 1997 yılında tutsak düşen Orhan Gül yoldaş Gaziantep ve Konya hapishanelerinde bir süre kaldıktan sonra Ceyhan Hapishanesi’ne götürülür. Burada kaldığı sürece yoldaşlarıyla birlikte birçok kez saldırılara maruz kalan Orhan Gül yoldaş, 20 Ekim 2000 yılında başlayan Ölüm Orucu Direnişi’nin birinci ekibinde yer alır. 19 Aralık katliam saldırısında Ceyhan Hapishanesi’nde bulunan Orhan yoldaş, yoldaşları ve siper yoldaşlarıyla birlikte işkenceler altında Sincan F Tipi Hapishanesi’ne götürülür.

Yaşanan sürecin ağırlığını kaldıramayan Orhan yoldaş kırılma yaşayarak bir süre sonra ölüm orucu direnişini bırakır. Proletarya Partisi’nin de doğru yaklaşımıyla kendisiyle yüzleşen Orhan yoldaş, kısa bir süre sonra tekrar ayağa kalkarak ölüm orucu direnişine devam eder. 2001 yılında şartlı tahliye edilen Orhan yoldaş, direnişine Alibeyköy’de bulunan Direniş Evi’nde devam eder. Direniş Evi’ne yapılan baskında gözaltına alınan Orhan yoldaş bırakıldıktan sonra direnişe kendi evinde bir süre daha devam eder ve Proletarya Partisi’nin iradi olarak dışarıda ölüm orucu direnişini sonlandırmasıyla ölüm orucu direnişini bırakır.

Orhan yoldaş kısa bir tedavi sürecinden sonra mücadeleye kaldığı yerden devam ederek yüzünü dağlara döner. Proletarya Partisi’nin 2002 Eylül ayında başarıyla gerçekleştirdiği Birinci Kongresi’ne delege olarak katılan Orhan yoldaş, kongreden sonra yapılan planlamada Dersim gerilla alanında görevlendirilir. Mazgirt bölgesinde Proletarya Partisi’nin yeniden toparlanmasında ve kitlelerle buluşmasında önemli bir rol oynayan Orhan yoldaş, 26 Ekim 2004 tarihinde yoldaşları Elif Aslan ve Hasret Kaanaslan ile birlikte Mazgirt’in Kızılcık köyünde düşmanın kurduğu pusuda ölümsüzleşir. Orhan yoldaş ölümsüzleştiğinde Parti Üyesi ve Dersim Bölge Komitesi üyesiydi.

 Yine Ekim ayının son haftasında Proletarya Partisi saflarında devrim ve komünizm şiarını haykırarak ölümsüzleşen Mehmet Yeşil, Mehmet Doğanoğlu, Nihat Aydın ve Daimi Kişin’in devrimci/komünist hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.

 

Önceki İçerik“Değişmez” belirleyici değer ilkeli olmaktır!/Perspektif
Sonraki İçerikSavaşmadan savaş kazanılmaz!/Bakış Can